Anksiyete - Kaygı

Erteleme Davranışı Nedir?

Erteleme davranışı kişinin zamanında tamamlaması gereken işlerin , ortada gerekçeli bir karar olmamasına rağmen ileri tarihte yapılmak istenmesidir. Kısa süre içerisinde bitirilecek ve ödül elde edilecek durumlarda uzun vadeli planlar yapmaya çalışmaktır. Erteleme davranışı farklı bir açıdan ise kasıtlı bir iş erteleme sürecidir. Erteleme davranışı sorunu yaşayan bireylerin amaçları ve yaptıkları arasında bir tutarsızlık söz konusudur. Kişiler aslında yapmak istedikleri işe büyük bir iyi niyet ve özveriyle yaklaşır. Ancak bir süre sonra bu konudaki özverileri ve iyi niyetleri bir yerden sonra sona erer. Bu yüzden erteleme davranışı kişinin hem mesleki hayatını hem de sosyal yaşantısını oldukça olumsuz şekilde etkiler.

Erteleme davranışına sahip bireyler kendilerine koymuş oldukları hedefe ulaşma konusunda oldukça zorlanırlar. Bu noktada bu tür sorun yaşayan kişileri iş yapmak istemezler. Ya da işten kaçan kişiler olarak nitelendirilirler. Ancak bu hatalı bir düşüncedir. Erteleme davranışını iki farklı açıdan ele alırız. Bu noktada kişilik özelliği olarak ertelemek. Ya da kronik erteleme ve durumsal erteleme olmak üzere iki kısımda ele alırız.

Kişilik Özelliği Olarak Erteleme Davranışı ya da Kronik Erteleme

Bu süreçte kişi çevresinden bazı mesajlar alır. Bu mesajları kendi benlik algısına yönelik algılar. Bundan dolayı kendilerini yetersiz ve başarısız olarak değerlendirirler. Bu düşünceler ise kendisine yönelik çaresizlik duygusunun arttırır. Bu kısımlarda erteleme davranışı nevrotik erteleme, kompulsif erteleme ve karar almayı erteleme şeklinde de ortaya çıkar.

Durumsal Erteleme

Durumsal erteleme davranışı kişinin yaşam dönemlerinde ortaya çıkan kronik olarak ertelemeye göre daha az görülen bir davranıştır. Genel erteleme ve akademik erteleme olarak iki farklı başlıkta ele alınır. Genel erteleme kişinin gündelik yaşantısına yapması gereken durumlara yönelik ertelemedir. Örneğin: kişi faturasını yatırmasının farkındadır ancak yatırmaz, arkadaşlarıyla buluşmak için anlaşmıştır ancak buluşmaya geç gider ya da gitmez, hazır olması gereken bir işi gününde teslim etmez ya da erteler, aileden biriyle konuşması gerektiğinde konuşmayı erteler. Bu gibi ileri tarihe atma durumlarına genel erteleme denmektedir. Akademik erteleme ise kişiden akademik anlamda beklenen görevleri yerine getirmemektir. Ödevini yapmaz. Sınavına çalışmaz. Projeleri tamamlamaz. Bahsedilen iki durumsal erteleme türünde de kişi aslında işe başlayamaz. Eğer başladıysa da bitirmez. Bitirmek oldukça zordur.

Erteleme Neden Olur?

Erteleme davranışı en temelde kişinin bilişsel yapısıyla alakalı bir durumdur. Çünkü kişiler yapacağı işlere yönelik bilişsel çarpıtmalar üretirler. Kişinin üretmiş olduğu olumsuz inançların erteleme davranışına sebep olduğu ifade edilmektedir. Yine bazı noktalarda erteleme davranışı olan kişilerin başarılarına dışsal odaklı anlamlar yüklediği de ifade edilmektedir. Kişi çevresinden aldığı olumsuz bildirimlerle kendisine yönelik eleştirel yaklaşır. Kişinin içsel olarak kendisine yönelik başarısını tekrarlamaması dışsal anlamda bir harekete geçirici uyarıcı beklediği anlamına da gelir. Yani bir başkası “aslansın, kaplansın, yaparsın, hadi pes etme” dedikçe kişinin motivasyonu artar. Ancak ufak bir eleştiride “zaten ben yapamam, halledemem” düşüncesi kişinin işi tamamlamasına engel olur. Bu tür durumlarda mükemmeliyetçilik algısı ile erteleme davranışı arasındaki ilişkiye dikkat edilmelidir.

Mükemmeliyetçilik mi Erteleme mi?

Erteleme davranışı ‘nın altında bazen kişinin her şeyi tam ve mutlak yapma beklentisi de yatmaktadır. Bu tür durumlarda mükemmele ulaşma arzusu da iyi bir şekilde netleştirilmektedir. Ben başladığım işi tam yapamam diye düşünen biri ertelemeyi tercih eder. Bu noktada aile ilişkilerine bakarız. Bu yüzden aile ilişkileri inceleriz. Ancak ödül elde etmeye karşın bir erteleme de söz konusu olabilir. Burada kişinin hedef koyma ve plan yapma açısından beklentileri ele alınır. Bu noktada erteleme davranışı olan kişilerin zamanlarını yönetemedikleri de ifade edilmektedir.

Ertele ile Kaygı Arasında İlişki Var mı?

Yapılan araştırmalarda anksiyete ile erteleme davranışı arasında da bir ilişki olduğu ifade edilmiştir. Kişinin kaygısı arttıkça daha çok erteleme gerçekleştirdiğini, erteleme yaptığı anda kaygısının kısa süreliğine ortadan kalktığını ancak ilerleyen zamanlarda daha şiddetli kaygı yaşadığı da ifade edilmektedir. Bu noktada kaygı anlık olarak azalır ama genel anlamda kaygı ortadan kalkmaz. Verilen ödevin ya da verilen bir işin son teslim günü yaklaştıkça kaygı daha da artmaktadır.

Erteleme Sorunu ile İlgili Terapi Alınmalı mıdır?

Yapılan çalışmalarda kronik erteleme sorunu olan bireylerde psikolojik süreçler söz konusudur. Ancak duruma özgü erteleme sorunu yaşadıklarında ise bunun altında amaç belirleyememe yatar. Diğer yandan zaman yönetimi, son anda yapılan işlerden başarı elde edilmesi de önemli bir konudur. Bu davranışların farkında olmadan pekiştirilmesi yapılma sıklığını arttırır.

Ayrıca erteleme davranışının altında ortaya çıkan başarısızlık hissi, risk almadaki korku, mükemmeliyetçilik beklentisi, başka birinden görev almaya ya da görevlendirilmeye yönelik isyan, işlerin zor olması, verilen işin net olarak ifade edilmemesi gibi farklı alt boyutlar da mevcuttur.

Bu konuda erteleme davranışının altında yatan temel sebebi belirlemek, çözüme ulaşmak kişinin yaşamında hem daha kaliteli bir zaman yönetimine kavuşmasına hem de elde edeceği başarıları içsel mekanizmalarla pekiştirmesine yardımcı olacaktır. Erteleme davranışının altında yatan sebeplere dayalı olarak yapılan çalışmalarda genel olarak 8-10 oturum arasında bir oturumun devam ettirilmesi gerekmektedir. Diyelim ki sadece zaman yönetimi konusunda problem yaşıyorsunuz, burada oturumlarda belki daha kısa sürebilir ancak zaman yönetiminin altında yatan asıl sebep aile içi ilişkiler ya da mükemmeliyetçilik algısıysa bununla ilgili yapılacak çalışma belki 12 belki 16 oturum da devam edebilir. Bu yüzden sık sık sorulan “kaç oturum seans almalıyım” sorusuna uygun cevap veremeyiz. Burada asıl sorulması gereken soru “ne kadar oturum almak bana yeterli gelir ve bunu nasıl fark ederim?” sorusudur. Konuyla ilgili sitemizde görev yapan online psikolog ve psikolojik danışmanlardan seans alabilirsiniz. Online terapiye başlayabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir