Terapi

Travma ve Affetme

Travma ve affetme konusu son zamanlarda mindfulness anlayışına göre ortaya çıkmıştır. Birey gerçek bir ölüm veya yaşamsal bir tehdit durumuyla karşı karşıya kaldığında duygusal, zihinsel ve davranışsal olarak bütünlüğünün bozulduğunu fark eder. Bu tür yaşantılar belli bir süre sonra depresyon, anksiyete, bağımlılık ve intihar gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olur. Ancak bu tür belirtilerle mücadele sonucunda iyi sonuçlar da ortaya çıkar. Çünkü her yaşantı olumsuz sonuçlanmaz. Bu tür durumlara ise travma sonrası aydınlanma denir. Özellikle travma ve affetme süreci kişinin büyümesine katkı sağlar. Bu tür durumlarda bireysel farklılıklar ön plana çıkar. Bazı kişilerin gelişimi için travmatik yaşantılar tetikleyici güç olur. Bugün kişinin hayatında yaşadığı zorlukları ele alacağız. Bilgilendirici çalışmalar için instagram adresimizi takip edin.

1. Travma Sonrası Büyüme ve Affetme
2. Travma ve Affetme – Psikolojik Sağlamlık
3. Travma ve Affetme Nedir
4. Affetme Türleri
5. Çocukluk Çağında Travma ve Affetme
5. Düşünceler

İçindekiler

Travma Sonrası Büyüme ve Affetme

Travma sonrası büyüme ve affetme kişilerin ruhsal değişimini içerir. Maruz kalınan yüksek düzeyde stres yaşantıları kişileri farklı etkiler. Büyüme durumu kişinin yaşadığı yaşantı değil, sonrasında verdiği tepkileri içerir. Bu tür stresle baş etme süreçleri kişiyi güçlendirir. İçsel olarak gelişmesini ve zorluklarla baş etme becerisi kazanmasını sağlar. Tüm bu yaşantılar psikolojik açıdan daha sağlıklı olmalarına yardım eder. Kısaca olumlu değişim tecrübesi olarak tanımlanır. Bu olumlu değişimler, kişinin yaşamına karşı müteşekkir olmasını, varoluşsal anlamını artırması olarak karşımıza çıkar. Kendilik algısı, kişilerarası ilişkiler ve yaşam felsefesi travma sonrası büyüme ve affetme tanımı içerisinde yer alır.

  • Zor bir olayla baş etmeyi öğrenme,
  • Kendine güvende artış,
  • Denenmemiş rollerin benimsenmesi,
  • Yakınlık duygusunda artma
  • Kendini rahat ifade etme ya da duyguları paylaşma
  • Empatik olma,
  • Geçmiş yaşamın gözden geçirilmesi
  • Günlük yaşantının daha anlamlı hale gelmesi,
  • Ulaşılabilir amaçları belirleme
  • Varoluşsal deneyimin derinleşmesi dikkatimizi çeken başlıca değişimlerdir.

Çocuğunu kaybeden bir anne eşine duygusunu “Şimdi aramızda çoğu çiftin sahip olmadığı bir bağ var” şeklinde ifade etmiştir.

Travma ve Affetme – Psikolojik Sağlamlık

Travma ve affetme ile psikolojik sağlamlık arasında bir bağ vardır. Hayatta bir şeyler yolunda gitmediğinde genellikle iki şeyi tercih ederiz. Ya kendimizi suçlarız ya da kendimize nasıl olduğumuzu sorarız. Suçlama devreye girdiği an kendimizi daha çökkün hissederiz. Alacağımız kararları almakta zorlanırız. Hayatta kendimizi yalnız ve çaresiz hissederiz. Ancak kendimizi dinlemeyi tercih edersek süreci daha bütün olarak görme imkanımız ortaya çıkar. Bu şekilde hangi duyguların ne şekilde ortaya çıktığını fark etmiş oluruz. Geçmişe yönelik açıklamalar kendimizi huzurlu ve rahat hissetmemizi sağlar. Çünkü duyguları yakalamak psikolojik açıdan da büyümemize yardım eder. Kişinin kendisine karşı anlayışlı ve sevgi dolu olması gerekir. Böylece içinde bulunduğu karanlığı daha kolay aydınlatmaya başlar. Öz-anlayış kişinin acı verici olaylar yaşamın bir parçası olarak görmesidir. Olumsuz durumlarda kendimize kötü davranmak yerine şefkatli davranmayı tercih etmeliyiz. Böylece olumsuz duygu ve düşüncelerden de uzaklaşmış oluruz.

Travma ve Affetme – Duygular

Travma ve affetme duygular çerçevesinde ele alınır. Bu noktada kişi yaşadığı durum karşısında olumsuz duygular yaşar.

  • Ümitsizlik,
  • Çaresizlik,
  • Yalnızlık,
  • Değersizlik,
  • Suçluluk ortaya çıkan temel duygulardır.
  • Depresyon,
  • Anksiyete,
  • İntihar eğilimi gibi durumlar da ortaya çıkar.

Bu tür durumlarda umutsuzluk dikkatimizi çeken temel duygudur. Travma sonrası büyüme düzeyi umutsuzlukla ilişkilidir. Yaşanılan durumda kişinin kendisini çaresiz hissetmesi travma sonrası büyüme düzeyini düşürür. Travma ve affetme odaklı psikolojik danışma sürecinde affedici olma kişinin benlik saygısının artmasına yardımcı olur. Bunun yanında depresyon ve anksiyete düzeyinde düşüş meydana gelir. Özellikle içgörünün gelişmesi kişinin kendisini affetmesine yardım eder. Çünkü yaşanılan duruma daha farklı bir bakış açısıyla yaklaşır.

Affetmeme durumu kişinin olumsuz duygularını artırır. Stres durumlarının artmasına neden olur. Ancak affetme, merhamet, sevgi gibi olumlu duygular kişinin kendisine olan bakış açısını olumlu şekilde değiştirir.

Travma ve Affetme Nedir

Travma ve affetme , felsefe ve din alanında uzun yıllardır var olan bir kavramdır. Ancak psikoloji literatürüne daha yeni yeni yerini almaya başladı. Bu yüzden affetme kavramı ilk olarak dini olarak karşımıza çıkar. Özellikle dini anlayışta yeri büyüktür. Olumsuz duyguya karşı kazanılan farkındalık olarak da tanımlanır.

Bizi inciten, yaralayan, hak etmediğimiz olaylar karşısında mutsuzluk hissederiz. Buna sebep olan kişiye karşı bazen öfke ve nefret duygularımız artar. Olumsuz duygulardan vazgeçip olumlu duygulara geçiş süreci daha şefkatli olmamıza yardım eder. Bu tür duygular sadece karşı tarafa karşı ortaya çıkmaz. Yaşadığımız olumsuz durumlar sonucunda kendimize karşı da öfkeleniriz. Bu tür öfke duygusu travmatik yaşantılarda sık sık karşımıza çıkar. Bu yüzden affetme ve travma kişinin içinde bulunduğu kırgınlıktan uzalaşmasını sağlar.

Affetme Türleri

Travma ve affetme türleri kendini affetme, başkasını affetme, durumu affetme olarak karşımıza çıkar.

Kendini affetme : Suçu hatırlatan uyarıcılardan uzaklaşmayı güdüler. Böylece kişi kendisini cezalandırma arzusuyla baş etmiş olur. Daha fazla hoşgörü besler. Hayatta karşımıza farklı farklı durumlar çıkar. İkinci olarak ise kişi kendi hatası nedeniyle kendisine öfke duyar. Bu öfkesiyle baş ederek kendisinden intikam almaktan vazgeçer. Böylece kendisine karşı hoşgörüsü ya da şefkati artar.

Hemen Seans Al

Başkasını affetme: Başkasını affetme durumunda empatik tepki önemli bir konuma sahiptir. Bu yüzden şefkat sürecinde de önemli bir rolü vardır. Ayrıca kişiler arası ilişkilerde de gelişim sağlar. Karşımızdaki kişiyi affetmediğimizde her zaman olumsuz sonuçlar ortaya çıkmaz. Genelde iletişimi keseriz.

Durumu Affetme: Bazen doğal afet, hastalık durumlarında travmatik yaşantılar ortaya çıkar. Bu tür durumlarda travma ve affetme devreye girer. Yaşanılan olayın kontrolün dışında ortaya çıkması affetme sürecini kolaylaştırabilir. Duruma yönelik bakış açımızı değiştirmek ya da olayı kabullenmek bize fayda sağlar.

Çocukluk Çağında Travma ve Affetme

Çocukluk çağında travma ve affetme kavramı sık sık karşımıza çıkar. Bu konuda yapılan araştırmalara göz atarsak kişilik özelliklerinin ön plana çıktığını fark ederiz. Çocukluk çağı yaşantıları üzerine yapılmış çalışmada kendini, başkasını ve durumu affetme üzerine araştırma yapılmıştır. Bu tür durumlarda ortaya çıkan affetme kavramının kişinin psikolojik iyi oluşunu artırdığı ifade edilir.

Hayatımızda karşımıza çıkan zorlayıcı pek çok olay olur. Bunlar bazen yas, doğal afet, hastalık , ayrılık olarak karşımıza çıkar. Bazen ise bireysel yaşam deneyimlerimiz bizim kendimizi çökkün, çaresiz ve suçlu hissetmemize neden olur. Özellikle çocukluk çağı yaşantıları kişilerin gelecek yaşantılarını olumsuz etkiler. Bu noktada çocuk çağında kendimizi hangi nedenle suçladığımızı belirlememiz gerekir. O yaştaki bir çocuk o durumla nasıl baş edebilirdi? Ortaya çıkan düşüncelerin olumluya dönmesi içinde bulunan travmatik yaşantıyı daha farklı anlamlandırmamıza yardım eder.

Bu yüzden yaşanılan olayları yeniden değerlendirmek önemlidir.

Travma ve Affetme Düşünceleri

Travma ve affetme düşünceleri kişinin algılanan kontrolünün yükselmesine yardım eder. Bu tür stres ya da kaygı belirtilerinin düşmesine katkı sağlar. Özellikle düşük benlik algısı kişinin kendisine karşı şefkatli yaklaşmasına neden olur. Bu durum ise dolaylı olarak affetme becerisinin azalmasını etkiler. Travma sonrası büyümeyi açıklayan modellerde benlik saygısı oldukça önemlidir. Dışa dönüklük, iyimserlik, deneyime açıklık gibi kişilik özellikleri de kişinini iyi oluşunu etkiler.

Algılanan sosyal destek de travma ve affetme düşünceleri üzerinde etkilidir. Bilirsiniz ki bu tür zorlayıcı yaşam durumlarıyla baş etmek bireysel olarak kişiyi zorlar. Bu yüzden çevreden de destek görmek gerekir. Bu konuda destekleyici çalışmalar kişinin kendisini daha huzurlu hissetmesini de sağlar. Böylece depresyon ya da kaygı durumlarında değişim ortaya çıkar. Çünkü kişi içinde bulunduğu duruma yönelik ihtiyaçlarını daha kolay dile getirir. Çünkü çevresinden kabul göreceğini fark eder.

Yaşamış olduğunuz olumsuz yaşam deneyimlerine karşın sitemizde yer alan online psikolog ve psikolojik danışmanlardan online terapi alabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir