Terapi Yaklaşımları

Feminist Terapi Nedir?

Feminist Terapi; kişinin içinde bulunduğu durumu ya da problemli anlayabilmek için kişinin içinde bulunduğu kültürel ve sosyal faktörleri belirlemeye çalışır. Kadının toplumsal baskı altında bazı görevleri yapmak zorunda olduğu anlayışına karşı olarak ortaya çıkmıştır. Feminist terapi, kadınların verilen görevi yerine getiren, fedakar, kendinden veren yapısına karşı çıkılması gerektiğini ifade eder. Böylece kadının toplumda kendisine ait bir kimlik üretebileceğini, bireyselliğinin daha fazla ortaya çıkaracağını, gelecek dair beklentilerini ve hedeflerini daha net ifade edeceğini vurgular. Bu yüzden Feminist Terapi ekolüne göre çalışan terapistler kadınların neden daha çok depresyon tanısı aldıklarına yönelik düşüncelerden yola çıkarak kadınların baskı altında olduklarını ifade etmektedirler.
İçindekiler
1. Feminist Bakış Açısı Nedir
2. Feminist Terapi Kuramı
3. Feminist Terapi Çeşitleri Nelerdir
4. Feminist Terapideki Temel Kavramlar Nelerdir
5. Feminist Terapinin Özellikleri Nelerdir
6. Feminist Terapi Teknikleri

Feminist Bakış Açısı Nedir?

Feminizm kavramı ya da feminist bakış açısı kadın anlamına gelen “femine” sözcüğünden ortaya çıkmıştır. Başlangıç noktaları var olan baskılara karşı gelmektir. Bu yüzden feminizm kadınların sadece cinsiyetlerinden dolayı zorluk ve dışlanmışlık gibi durumlarını gündeme alarak ortaya koyulmuştur. İnsanlar arasındaki eşitliğin kadınlara yönelik ayrımcılığın son bulmasıyla ortaya çıkacağını ifade etmektedirler. Feminist Terapi aslında buradan doğmuştur.

Feminizm kadınların yaşamlarında daha özgür olmaları gerektiği, fırsat eşitliğinin sağlanması gerektiği, erkek denetiminin son bulması gibi temel düşüncelerle ortaya çıkmıştır. Erkeklerin yapmış olduğu baskılardan kadınların kurtulması gerektiğini, böylece daha özgür ve üretken olacaklarını, kendilerine biçilen “toplumsal görevleri” yapmak zorunda olmadıkları fikrinde ortaya ıkarak “kız kardeşlik” anlayışını geliştirmişlerdir.

Feminist Terapi Kuramı

Feminist terapi kuramı , feminizm düşünce akımının ortaya çıkışı ve yaygınlaşmasından sonra ortaya çıkmış bir terapi ekolüdür. Feminizm, birçok farklı alt tanımı da barındırır. Ancak özetle kadınların erkeklerle eşit yasal ve politik hakları olması gerektiğini savunur (Bryson, 2016).

18.yüzyılda İngiltere temelli sanayi devrimiyle birlikte, ev işleri ve diğer işler arasındaki farklar belirginleşmeye başlamıştır. Kadınlar dışardaki iş dünyası tarafından dışlanmıştır. Ayrıca eve kapatılmıştır. Evlilikler kadınların tek ekonomik güvencesi haline gelerek kadını erkeğe bağımlı hale getirmiştir. 18. Yüzyılın sonlarında Olympe de Gouges, Marry Wollstonecraft gibi önemli kadın düşünürler kadın haklarının da insan hakları olarak kabul edilmesi gerektiğini savunmuştur.  Kadınların haklarını aramaları gerektiğinin önemini belirtmiştir. 19. Yüzyılla birlikte kadınlar eğitim ve seçme hakkı gibi temel haklarını talep etmiştir. Böylece Feministler kolektif olarak tarih sahnesinde yerini almıştır (Bryson, 2016).

1940’ların sonlarına kadar dünya genelinde kadınlar eşit politik haklarını kazanmaya başlamış ancak eşitlik çoğu zaman sadece sözde ya da yasal olarak tanınmıştır. Bu eşitliğin yansımasını sosyal yaşamda görmek mümkün olmamıştır. Ardından Kadınlar, ikinci dünya savaşı sonrası evlere kapanmış, oldukça ataerkil bir sosyal yapı ve aile çatısı altında adeta hapsedilmiştir. Üstlerinde büyük bir toplum baskısı hisseden, içlerindeki boşluk ve mutsuzluk hissiyle artık başa çıkamayan kadınlar 1960’ların başında psikiyatristleri ve psikologları sıkça ziyaret etmeye başlamışlardır. Ancak psikoloji alanında da aynı ataerkil sistem süregeldiğinden, kadınlar yalnızca kendi sağlık problemleri ve psikolojik sorunları için değil aynı zamanda çevrelerindekileri erkeklerin problemleri için de suçlanmıştır. Örneğin patoloji gösteren erkeklerin sorunları annelerinin onları yetiştirmekteki kusurları olarak görülmüştür. (Crawford, 2012).

Ataerkil yapının içinde sıkışmışlık yaşayan ve psikolojik sorunlarla baş etmeye çalışan kadınlar bir süre sonra sorunlarını paylaşabilecekleri ortamlar yaratmaya, gruplar halinde toplanmaya ve bilinçlenme toplantıları düzenlemeye başlamışlardır. Feminist terapi tüm bu ihtiyaçlardan ve psikoloji alanında sessiz kalmayı reddeden akademisyenlerden beslenerek ortaya çıkmıştır. (Friedan, 1963)

Feminist Terapi Çeşitleri Nelerdir

Feminist terapi 1960’lu yıllardaki kadın hareketlerinden sonra ortaya çıkmıştır. 1960’lı yıllar kadınların kendilerine yönelik yapılan baskıdan ve toplumsal rollerden bıktıkları ve baş kaldırdıkları bir dönemdir. Böylece kadınlar bu dönemlerde daha çok bir araya gelmiş ve güçlenmeye yönelik adımlar atmışlardır. Ardından ise Feminist Terapi ve Feminizm 1980’lerde cinsel istismardan yeme bozukluğuna, beden imgesinden ensest ilişkiye kadar pek çok farklı konu üzerine eğilmiştir.

Liberal Feministler; kadın erkek eşitliğinden yola çıkmışlardır. Kadınları sosyal hayatta sınırlayan durumların üstesinden gelmeyi hedeflerler. Terapinin asıl amacı ise kadının güçlenmesi ve kendini gerçekleştirmesidir.

Kültürel Feministler; kadınların küçümsenmesi, güçsüz hissettirilmesini merkeze almıştır. Kadınlar kendisini fark etmelerinin ise kadının toplumsal anlamda daha işbirlikçi, besleyici ve nesnel bir toplumun meydana getireceğini savunmaktadırlar. Diğer feminist terapilerden farklı olarak kadın ve erkek arasındaki farklılıkları vurgulamaktadır. Terapinin ana hedefi kadınsı değerleri topluma kazandırarak bir sosyal dönüşüm yaratmaktır.

Radikal Feministler; eril yapının kadını baskıladığını, bu baskının çeşitli eylemler yaparak ortadan kaldırılacağını ifade ederler. Terapinin toplumun değişmesini sağlayacak ana hedef olduğunu  burgular. Böylece her türde erkek egemen düşünceyi ve davranışı ortadan kaldırmaya çabalar.

Sosyal Feministler; hedefine toplumu değiştirmeyi koymuşlardır. Böylece radikal feministlerle benzer özellikler gösterirler. Kurumların ve sosyal ilişkilerin değişimini merkeze alır.

Feminist Terapi ‘deki Temel Kavramlar Nelerdir?

Geleneksel kuramlara göre davranışlarımıza etki eden altı özellik vardır.

Hemen Seans Al

Androjenik Kuram: İnsan doğasını açıklarken erkeksi özellikleri merkeze alır.

Cinsiyet Merkezli Kuram: Kadın ve erkek için farklı gelişim süreçlerinden bahseder.

Irk Merkezli Kuramlar: Ulus, ırk ve kültür arasındaki benzerlikleri merkeze alır.

Heteroseksüel Kuramlar: Normlara uygun olanın farklı cinsiyetteki kişilerin birbirleyle olan ilişkisi olduğunu ifade eder.

Determinist Kuramlar: Kişilik özelliklerinin erken yaşta belirlendiğini ifade eder.

Feminist Terapi ise toplumsal cinsiyet rollerinin kadınların üzerinde baskı yarattığını ifade eder. Bu yüzden doğuştan itibaren bu rollere bağlı olarak çocukların yetiştirildiğini söyler. Çünkü geleneksel kadın ve erkek rollerini öğrenen çocukların yetişkinlik çağında da buna uygun olarak davrandıklarını ifade eder. Kız çocuklarının sevimli, şefkatli, söz dinleyen, uslu, duyarlı olmasına; erkeklerin ise agresif, hareketli, atak, cesur ve dayanıklı olmasına yönelik bir algının toplumsal normlar aracılığıyla öğretildiğini ifade etmektedir. Bu tür algılar sınırları belirlemekte ve sınırların ihlali halinde ise cezalandırmayı ön plana çıkarmaktaydı. Feminizm aslında bir mücadeledir. Bu mücadeleyi kazanmak için çaba gösterir.

Erkekler ve kadınlardan beklenen görevlerin farklı olmasından kaynaklı rollerin aslında erkekler tarafından belirlendiği ifade edilir. Bunun nedeni ise aslında erkeklerin daha baskın olması ve bu baskınlığa dayanarak kadınsılığı erkeklerin belirlemesinin olduğunu ifade etmektedir. Kadının baskıdan kurtulmasının kendisini daha da özgürleştireceğini ifade eder.

Feminist Terapinin Özellikleri Nelerdir?

Birey Politiktir, kişisel olan politiktir

Danışanın sorunları toplumdan ayrı düşünülemez, bu tür problemlerin toplumsa ve politik kökenleri vardır. Bu yüzden feminist terapi toplumsal normlara, kültürel ve geleneksel roller üzerine odaklanır. Böylece sadece bireysel değişimi değil toplumsal değişimin de olması gerektiğini savunur. Böylece terapist soruna karşı doğrudan müdahale eder.

Bireyin Gelişimi: Kişisel ve Sosyal Kimlik

Toplumdaki bireyleri baskıdan ve tek tipleşmekten kurtarmak gerekir. Bu yüzden Liberal feministler doğuşta kız ve erkek çocuklar arasında bir fark olmadığını ifade eder. Erkeklerden beklenen duygusallıktan uzak, yarışmacı davranıştır. Kadınların ise başkalarının isteklerini yerine getiren, kendi arzularını geri plana koyan, duygusal ve edilgen bireyler olduğu ifade eder. Bu yüzden tam da değişim burada başlamalıdır. Bu tür düşünceler erkekleri mesleklerine kadınları ise ailesine ve çocuğuna yöneltir. Bu rollerin kadınlar ve erkekler için eşit roller olması gerektiğini ifade ederler. Kadın çalışır, erkek çocuk bakar. Ev işlerini paylaşmak gerek.

Bastırılmışlığın Analizi

Feminist terapistler sadece kadınların uğradığı baskıya değil tüm baskıya karşı gelmektedir. Böylece Kadınların da erkeklerin de cinsiyetlerinden doğan ayrıcalıkların ortadan kaldırılması gerektiğini ifade ederler. Erkekler duygularını ifade etmesi gerektiğini de savunur.

Eşit Düzeyde İlişki

Feminist terapide danışan kendi hakkında en iyi bilgiye sahiptir. Feminist terapi ‘de tüm süreç eşitlikçi şekilde devam eder. Danışan ile terapist arasında bir fark yoktur. Böylece danışan kendisini açmalı, kendisini yeniden tanıması için birincil koşuldur. Bu noktada terapist danışanla iş birliği kurar.

Kadınların Bakış Açısı

Kadınların yaşamış olduğu olumsuz yaşantılar ve karşılaştıkları olumsuz durumları anlamak için kadınların bakış açısı önemlidir. Çünkü Tecavüz, şiddet, istismar, yeme bozuklukları, kimlik bozuklukları gibi bir takım sorunların cinsiyet kaynaklı ortaya çıkması kadınların olaya ve yaşantılara bakış açısının önemli olduğunu ifade etmiştir.

Feminist Terapi Teknikleri

Geleneksel Müdahaleler

Feminist terapide geleneksel müdahalelerden kendini açma, yeniden çerçevelendirme, bibliyoterapi, güvengelik eğitimi (başkalarının haklarına zarar vermeden kendi haklarını koruma) ve grup çalışmaları gibi teknikler yaygın olarak kullanılmaktadır (Karataş & Yavuzer, 2018).

Feminist Terapi Müdahaleleri

Kullanılan tekniklerden ilki kültürel analiz tekniğidir. Burada amaç danışanın sosyokültürel yapı hakkında farkındalık kazanmasıdır.  Bu adımı izleyen aşama ise kültürel müdahaledir. Bu adımda danışan içinde bulunduğu  kültüre duyarlı, hukuksal alt yapı ve hakları konusunda bilgilendirir.

Feminist terapideki bir diğer teknik cinsiyet rolü Analizi ve müdahalesidir. Bu aşamada öncelikli olarak cinsiyete yüklenen anlamlar araştırılır ve danışanın bu konudaki farkındalığı değerlendirilir. Daha sonra danışanın cinsiyet rolüne dair başkalarının ödüllendirme ya da cezalandırmalarını fark etmesi beklenir. Terapinin bu aşaması, danışman ve danışan ilişkisinin cinsiyet rollerine nasıl yansıdığı üzerinde durularak ve sonrasında danışanın hikayesinin bütüncül bir şekilde ortaya konması ile sonlandırılmaktadır.

Feminist terapistlerin kullandığı bir diğer teknik ise güç analizi ve müdahalesidir. Bu aşamada kişilerin toplumdaki güç ilişkileri hakkında farkındalık sağlanır ve danışanın güçlü yönleri vurgulanabilir. Bu aşamada gücün ortaya çıkarılması için rol oynama gibi geleneksel tekniklerden de faydalanılabilir (Hamamcı & Türk, 2020).

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir