Anksiyete - Kaygı

Varoluşsal Kriz

Varoluşsal kriz , kişinin yaşamındaki anlam arayışıyla ilgilidir. Hayatımızın her alanında bir seçim yaparız. Yaptığımız her seçim bize bir sorumluluk yükler. Bu tür durumlardan elde edemediğimiz kazançlar bizi varoluşsal bir krize sürükler. Bu nedenle kişiler kendi içlerinde oluşan bir boşluğa yenik düşer. Varoluşsal kriz, özellikle yirminci yüzyılın yaygın bir sorunudur. Çok çabuk tüketmemiz insanların anlam arayışlarını olumsuz etkilemektedir. Çünkü insan yaşamının her alanında tercih yapmak zorundadır. Yaptığı her tercih bir sonucu doğurur. Bu sorumluluklar bizim duygularımızı direkt olarak etkiler. Böylece her sorumluluk bizi varoluşsal kriz aşmasına sürükler. Bazen bunlarla başederiz bazen ise yorgunluk o kadar artar ki ne yapacağımızı bilemeyiz.

Instagram sayfamızı takip etmeyi unutmayın.

Varoluşsal Kriz Nedir

Varoluşsal kriz güvenlik ihtiyacıyla ortaya çıkar. Bu güvenlik sadece fiziki olarak değildir. Duygusal anlamda da kendimizi huzurlu hissetmek isteriz. Ancak şunu unutmayalım, her kriz bir öğretidir. Bizler bu tür durumlarla baş etmeye başladıkça çok farklı şeyler öğreniriz. Bazı durumlarda aslında neyi arzuladığımızı bilemeyiz. Arzuladığımız şey sadece başkalarının yapmaya devam ettiği şey olur. Ya da diğer insanlar bizden bir şey ister. Biz bu isteği yerine getiririz. Bir yerden sonra yaptıklarımız artık gereksiz ve saçma gelir. Neye nasıl ulaşacağımızı bilemeyiz.

Son zamanlarda yapılan araştırmalar özellikle öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun varoluşsal kriz yaşadığını belirtmektedir. Bu durumu genel olarak can sıkıntısı olarak ifade edilir. İnsanlar yaşamları boyunca can sıkıntısı ve bunaltı arasında mekik dokur. Bu durum ise bir yerden sonra daha çok probleme neden olmaktadır. Böylece kişiler daha çok ruh sağlığı desteğine ihtiyaç duyar.

Varoluşsal Kriz Sürecini Anlamak

Varoluşsal kriz süreci kişinin hayatından zevk almaması ve sorgulamasıyla eş değerdir. Bir süre sonra insan yaşam içerisinde ne yapması gerektiğine karar veremez. Yapmaya çalıştığı her şey kendisine oldukça boş ve gereksiz gelir.

  • Endişe
  • Depresyon
  • Bunaltı
  • Çevreden izole olmak
  • Enerjisizlik ve hareketsizlik
  • Yalnızlık duygusu
  • Tekrarlayan olumsuz düşünceler
  • Kariyer ve iş değişikliği
  • Ölüm ve yas süreci
  • Hastalık
  • Travmatik yaşantılar
  • Evlilik ya da boşanma
  • Şehir değişikliği vs.

Bu tür varoluşsal boşluk durumlarında kişi daha çok madde ve alkol kullanmak ister. Bir yerden sonra artık doyum alamaz hale gelir. Ancak bu tür hisler kendilerini belli kılıflarla ortaya çıkarır. Engellenen duygular bazen haz isteği olarak ortaya çıkar. Bazen ise cinsel dengelerle karşımıza çıkar. Bu tür yaşam anlamı üzerine düşünceler ortaya çıktığında logoterapi desteği de gerekir. Logoterapi psikolojik, somatik tepkilerde de fayda sağlar.

Yaşamın Anlamı

Kişi yaşamın anlamını merak eder. Sürekli kendisine bazı sorular sorar. Bu sorulara genel geçer yanıtlar veremeyiz. Örneğin bir futbolcuya maç içindeki en güzel hareket nedir diye soramayız. Çünkü maçın dakikasına, kiminle maç yapıldığına göre bu hareket değişir. Bu nedenle varoluş amacımız da gün içerisindeki yaşam akışımıza göre değişir. Kişinin soyut bir yaşam anlamı arayışında olmaması gerekir. Hepimizin hayatında somut şeyler var. Örneğin yaptığımız iş, sosyal çevremiz vs. Bu nedenle somut görevler bizi daha fazla tatmin eder.

Yaşam zaman içerisinde karşımıza sürekli bir sorun çıkarır. Biz bu sorunları çözüp hareket ederiz. Her sorun bir meydan okumadır. Bu nedenle varoluşsal boşluk daha net ortaya çıkar. Bu tür yaşantılarda sorunun ne olduğundan ziyade problemle muhattap olacak kişinin biz olduğumuzu fark etmeliyiz. Yaşamımız boyunca kendi hayatımız tarafından sorgulanırız. Bu nedenle kendimize kendi hayatımızla cevap vermeliyiz. Varoluşsal kriz durumlarında bu durumun özünü kendi sorumluluklarımızda görmeliyiz.

Varoluş Özü ve Varoluşsal Kriz

“İkinci defa yaşıyormuşçasına ve ilk kez şimdi yapmak üzere olduğunuz gibi hatalı hareket etmişçesine yaşayın!”

Bu söz insanın kendi sorumluluklarını tam anlamıyla fark etmesine yardım eder. Evet, ikinci defa yaşıyormuş gibi yaşamak gerekir. Kişi neye karşı ve nasıl sorumlu olduğunu fark etmeli. Böylece içinde bulunduğu varoluşsal kriz durumlarıyla daha kolay baş eder. Süreç içerisinde psikolog ya da psikolojik danışman danışana kendi değer yargılarını empoze etmez. Çünkü danışan bu sorumluluğu kendisi almalıdır. Dolayısıyla kendisine karşı sorumlu olacaktır.

Logoterapi süreci danışana vaaz vermez. Bu nedenle potansiyel olarak yaşamın anlamını aramamız gerekir. Dünya keşfedilmesi gereken bir yerdir. Ancak bu keşif kendini gerçekleştirmek değildir. Kendini gerçekleştirmek o kadar da kolay bir şey değildir. Çünkü kişi ne kadar çok bu noktaya ulaşmak isterse ondan o kadar uzaklaşacaktır.

Başka bir noktadan bakalım. Varoluş amacınıza ulaşırsanız kendinizi nerede göreceksiniz? Boş ve yalnız olduğun fark edeceksiniz. O yüzden sürekli kendimize yeni hedefler koyarız.

Yaşam anlamı her zaman değişir ancak hiçbir zaman yok olmaz!

Hemen Seans Al

Sevginin Anlamı ve Varoluşsal Kriz

Sevginin anlamı varoluşsal krizin en büyük panzehiridir. Bir başkasını sevmek kendi özümüze dönmemize yardım eder. Böylece bu boşluk daha farklı tamamlanır. Birini sevmek onu tam anlamıyla kabul etmeyi gerektirir. Bu kabul, var olan eksikliklerle birlikte gerçekleşir. Karşı tarafın yapacağı hataları kabul ederiz. Bu hataları değiştirebileceğine olan inancımız ortaya çıkar. Böylece potansiyelini kabul ederiz. Başkasının potansiyelini kabul etmek kendimize olan inancımızı artırır.

Başka insanları fark ederek aslında kendimizi fark ederiz! Bu nedenle sevgi , seks kadar temel bir duygudur. Bu tür anlam arayışları karşımıza sık sık çıkar. Diğer bir konu ise acı çekmektir. Gelin beraber diğer konulara da göz atalım.

Online terapi ve online psikolog desteği için ana sayfamızı ziyaret ediniz.

Acının Anlamı 

Varoluşsal kriz acının anlamını ortaya çıkarır. Umutsuz bir durumla sık sık karşılaşırız. Sanki bir şeyler yoluna girmeyecek! Her şey daha kötü olacak! Ancak acı bize bir mesaj verir. Acının anlamı çok derindir. Bu nedenle en derini görmeye gayret etmeliyiz. Değiştirilemeyecek bir durumla karşılaştığımızda dahi bunun bir anlam olduğunu unutmamalıyız. Bizim için trajedi olan bir durumu zafere dönüştürebiliriz. O zaman kendimize olan inancımız ve güvenimiz artar. İçimizde var olan eşsiz potansiyeli böylecek daha rahat görürüz.

Tüm bunlar bize varoluşsal kriz durumundan nasıl ders çıkaracağımız anlatıyor. Belki içinde bulunduğumuz durum bize oldukça anlamsız geliyor. Ancak anlamsızlık durumu bize başka bir mesaj verir. Anlam ara, kendine bak ve sorgula! Tabii ki kaderi değiştiremeyiz ancak kadere karşılık ortaya çıkan tutumlarımızı değiştirebiliriz.

Sitemizde online terapi ve online psikolog desteği almak için ana sayfamızı ziyaret edin.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir