Akran Zorbalığı Nedir?
Akran zorbalığı; çocuklar arasında bilerek, isteyerek, düzenli ve planlı şekilde tekrarlanan, çocuklara zarar veren, çocuğun mental açıdan problem yaşamasına neden olan durumdur. Akran zorbalığı duygusal ve fiziksel olarak ortaya çıkan, çocuğun sağlığını olumsuz etkileyen toplumsal bir konudur. Çocukların birbirlerine karşı ne kadar acımasız olduğunu genelde duyarız. Bu yüzden son zamanlarda sık sık akran zorbalığını duymaya başladık. Akran zorbalığını ruh sağlığı çalışanları tarafından şöyle tanımlanır: Akran zorbalığının üç şartı vardır. Çocuklar arasındaki güç dengesizliği, devamlılık arz etmesi, bilerek ve isteyerek devam etmesi. Fiziksel ve duygusal açıdan çocuğu olumsuz etkileyen durumun tekrarlamasından ziyade çocukta bıraktığı hasar önemlidir.
Zorbalık Nasıl Oluşur?
Zorbalık sürecinde zorba davranışı sergileyen bir kişi ya da grup, zorba davranışa maruz kalan mağdur (kurban), zorbalık durumunu gözlemleyen seyirciler vardır. Seyirciler genelde kendilerinin de zorbalığa maruz kalacağından korkarak akran zorbalığı sürecine ses çıkarmazlar. Zorbalık sürecinde çocuk baskıdan kurtulacağını düşünerek zorbalık davranışına karşı gelemez. Ne kadar sessiz kalırsa ve kabullenirse o kadar kolay son bulacağını zanneder. Ancak sessiz kalması zorbalık davranışının daha da artmasına neden olur.
Zorbalığın ortaya çıkış sürecinde kültürel süreçler de göz önüne alınmalıdır. Kültürel anlamda birbirimizle alay etme, şaka yapma, dalga geçme yaygındır. Bu noktada çocuklar da bu tür şeyleri şaka olarak algılar ve arkadaşlarına bu davranışları gösterir.
Akran Zorbalığı Ne Kadar Sık Ortaya Çıkıyor?
Akran zorbalığıyla ilgili yapılan çalışmalarda bu oranın %24-25 civarı olduğu ifade edilmektedir. Yurt dışındaki bazı ülkelerde ise bu oran %50’ye kadar çıkmıştır. Ancak bu konuda Avrupa ülkeleri daha fazla önleyici çalışma yapmaktadır. Ülkemizde akran zorbalığının aileler tarafından da basit bir şey gibi algılanması, çocuktur anlaşırlar bakış açısıyla yaklaşılması, okul idaresi tarafından önemli görülmemesi gibi durumlardan dolayı ülkemizde akran zorbalığının önlenmesi de zorlaşmaktadır.
Kimler Daha Zorbadır?
Genel anlamda ailesi tarafından baskı gören çocukların bu baskıyı yön değiştirerek arkadaş grubuna uyguladığı bir gerçektir. Ancak her zorba ailesinden baskı görüyor diyemeyiz. Sınıf içerisinde fiziksel olarak daha güçlü olan kişiler daha zayıf görünen kişilere zorbaca davranır. Ayrıca sosyal statü de zorbalığı ortaya çıkarmaktadır. Ancak aile baskısı akran zorbalığı durumunu arttırır.
Çocuklar Niye Zorba Olur?
Zorba çocuklar kolaylıkla yalan söyler. Okulda var olan eşyalara zarar verir. Öğretmenlere de karşı çıkar. Arkadaşının eşyasını kullanmak izin almaz. Bu tür çocuklarda empati duygusu olmaz. Merhametli değildirler. Geçmiş yaşantılarından duygusal istismar, cinsel istismar ya da fiziksel istismar durumu görülebilir. Çocuk grup içerisinde fark edilmediğini, önemsenmediğini hissettiğinde de akran zorbalığı davranışı geliştirir.
Kimler Zorbalığa Maruz Kalır?
Sınıf içerisinde diğer öğrencilerden farklı görünen çocuklar daha fazla akran zorbalığı davranışına maruz kalır. Sosyo-ekonomik açıdan daha düşük ailelerin çocukları, fiziksel ya da zihinsel engeli olan çocuklar, çok zayıf ya da çok kilolu olan çocuklar, çok kısa ya da çok uzun olan çocuklar, çilleri olan ya da saçları farklı renkte olan çocuklar daha sık zorbalık davranışına maruz kalır. Bu tür durumlarda çocuklar özgüveninde de ciddi anlamda bir düşüş ortaya çıkmaktadır.
Zorba Çocukla Nasıl Konuşulmalı?
Zorbaca davranan çocuk en nihayetinde bir çocuktur. Bunu göz önünde bulundurmak gerekir. Kızmak, bağırmak ya da cezalandırmak bu konuda bir çözüm getirmez. Çocuğu bu davranışa iten sebeplerin araştırılması, aileyle paylaşılması gerekir. Çocuğun hareketleri aileler tarafından “çocuktur yapar, biz de zamanında yaşadık, bize bir şey olmadı, anlaşırlar, barışırlar” gibi genel kurtulma cümleleriyle desteklenmemelidir. Çocuğun akran zorbalığı davranışı önemli bir davranıştır ve mutlaka çözülmelidir. Ancak bunun tek çözümü okul PDR servisleri ya da okul idaresi değildir. Aile de bu konuda okul ile işbirliği yapmalıdır.
Çocuğun zorbaca davranışı fark edildiğinde çocukla konuşun. Davranışın yanlış olduğunu açıklayın. Ne yapması gerektiğini de ifade edin. Kısıtlanma ya da ceza çocuğu daha da öfkeli hale getirir. Davranışı yapma sıklığı artar. Akran zorbalığının görmezden gelinmesi de zorbaca davranışı arttırır.
Zorbalığa Uğrayan Çocuğa Nasıl Yaklaşılmalı?
Akran Zorbalığı ‘na uğrayan çocuk kendisini yetersiz, beceriksiz, eksik, güçsüz görür. Bazı yerlerde kendisini suçlar. Kendisine “bu tür davranışları hak ediyorum” der. Zorbalığa uğrayan çocuğa öncelikle kendisini savunma becerisine yönelik görüşme yapılmalıdır. Aile ve okul yönetimi çocuğu bu konuda desteklemeli, özgüveninin yükselmesine aracılık etmelidir. Çünkü ortaya çıkan zorbalık davranışında çocukların depresif belirtiler göstermeler, akademik başarılarında düşüş yaşamaları da muhtemeldir. Çocuğu kurtarmak amacıyla direkt olarak olaylara müdahil olmak da çocuğun beceriksizlik duygusunu arttırır. Bu noktada çocuğun bizden beklentisinin ne olduğu sormalıyız. Sosyal destek kaynakları güçlendirilmeliyiz. Kendisini ifade edeceği bir ortam oluşturmalıyız.
Akran Zorbalığının Çözümü Nedir?
Akran zorbalığı için eğitim öncelikle ailede başlar. Ailenin çocuğuna öğretmiş olduğu iletişim becerileri okul kültürü içinde ortaya çıkmaktadır. Ailesi tarafından ilgilenilmeyen çocuk zorba davranış gösterdikçe ailesi olumsuz da olsa çocukla ilgilenmeye başlar. Bu durum ikincil pekiştireç olarak zorbaca davranışın artmasına neden olur. Temelde çocukla olması gerektiği gibi ilgilenilmeli ve zaman ayırılmalıdır.
Çocuğun akran zorbalığından ziyade iyi taraflarına odaklanılmalıyız. Güçlü yanları pekiştirilmelidir.
Zorbaca davranış gösteren çocukla görüşme yapılmalı, psikoeğitim süreci devam ettirilmelidir.
Önleyici rehberlik çalışmalarına okul öncesi dönemden itibaren başlanmalıdır.