Otizm Spektrum Bozukluğu Nedir?
Otizm spektrum bozukluğu (kısaca otizm) son yıllarda sık sık karşımıza çıkmaktadır. Otizm spektrum bozukluğu genellikle bebeklik ve çocukluk döneminde kendisini gösterir. Ortalama 3 yaş civarında fark edilen, çocuğun yaşamı boyunca devam eden, çocuğun sosyal yaşantısını ve dış dünyayla iletişimini önemli derecede etkileyen, bazı durumlarda ise sık sık tekrarlanan davranışlara neden olan beynin gelişimini olumsuz yönde etkileyen bir rahatsızlıktır. Otizm spektrum bozukluğu temel anlamda gecikmiş dil gelişimi, rutine ve sürekliliğe bağlılık, sosyal ilişkilerde ve sosyal yaşantıda zayıflık, tekrarlayıcı davranışlar olarak kendisini göstermektedir. Bu yazımızda Otizm Spektrum Bozukluğunu daha detaylı ele almaya çalışacağız. Asperger Sendromuyla ilgili yazımız için buraya tıklayın.
Otizm Ne Zaman Fark Edilir?
Otizm; gelişimsel bir bozukluktur. Genel anlamda belirtilerini 0-9 yaş arasında gösterir. Ancak genel anlamda 6 ay ile 1 yaş arasında ya da 3 yaş civarı belirtileri ortaya çıkar. Otizm genel anlamda en geniş yelpazeye sahip gelişimsel bir rahatsızlıktır. Bu yüzden erken tanı çok önemlidir.
Otizm Belirtileri Nelerdir?
Otizm belirtilerinde genel anlamda sosyal iletişim, yinelenen davranışlar olmak üzere iki bölümde ortaya çıkar.
Sosyal Etkileşin ve İletişim Belirtileri Nelerdir?
Otizm spektrum tanısı almış bireyler genel anlamda göz kontağı kurmaz. İletişim esnasında jest ve mimik kullanmaz. Adıyla seslenildiğinde tepki vermezler. Ailesi ve çevresine karşı ilgisi çok azdır. Genel anlamda kendi yaş grubuyla anlaşmakta ve oyun oynamakta zorlanır. Konuşma anlamında ise kendi yaş grubunun gerisinde performans gösterir. Çevresinde oynana oyunlara ve etkinliklere karşı ilgisizdir. Oyunlara katılmak istemez. İletişim kurma konusunda problem yaşar. Ya da iletişimi devam ettirmekte güçlük çeker.
Tekrarlayan Davranışlar Nelerdir?
Otizm spektrum tanısı almış kişiler; genel anlamda rutinlerine sadık kalırlar. Rutin olarak yaptığı şeylerden vazgeçmek istemezler ve ısrarcıdırlar. Değişim onlar için bir risktir. O yüzden değişime karşı direnç gösterir. Kendi etrafında dönme, sallanma, aynı hareketleri yapma gibi tekrarlayıcı ve yineleyici davranışlar sergileyebilirler. Konuşma esnasında bazen bağırarak bazen ise sessiz konuşur. Ses tonunu ayarlamakta güçlük çeker.
Bazı durumlarda aşırı hareketli olurlar. Bazı durumlarda ise çok hareketsiz kalırlar. Yaşamış olduğu olaylara karşı bazen fazla tepki verirler. Bu konuda çok hassas ya da tahammül seviyeleri düşük olur. Ancak ilgisini çeken şeylere gereğinden fazla ilgi gösterir. Bu tür durumlarda sakın inatlaşmayın!
Otizmin Nedenleri Nelerdir?
Otizm spektrum bozukluğunun genel anlamda bilinin bir nedeni yoktur. Ancak hem genetik faktörlerin hem de çevresel faktörlerin etkili olduğu ifade edilmektedir. Yapılan araştırmalarda geçmişe göre otizm tanısı alan çocuk sayısının arttığı ifade edilmektedir. Beyin gelişimi sırasında beyinde meydana gelen hasar, genetik mutasyonlar gibi durumların otizmi ortaya çıkardığı ifade edilmektedir.
Otizm Tanısı Alan Kişilerle İletişim Kurma
Ailesinde otizm tanısı almış bireyler aile içerisinde otizm tanısı almış kişilerle nasıl iletişim kuracaklarını öğrenmesi gerekir. Bu noktada bazı basit tepkilerle iletişim çok daha kolay hale gelmektedir.
Otizm tanısı almış birey bazı yerlerde söylenen cümleleri ya da kelimeleri kaçırıyor olabilir. O yüzden tane tane ve yavaş konuşmak gerekir. Bu noktada olabildiğince olumlu ve yapıcı cümleler kurulmalıdır. Hayır, yapma, olmaz, asla gibi sözcükler neyin nasıl yapılacağı hakkında bilgi vermez. Ne yapmamaları gerektiği değil neyi nasıl yapmaları gerektiği anlatılmalıdır.
Anlayışlı Olun!
Cümlelerde ne yapılacağı net olarak ifade edilmelidir. Gidiyoruz demek yerine biz şimdi arabayla dedenlere gidiyoruz demek çok daha uygun olacaktır. İstenilen şeyin net ve kesin olarak ifade edilmesi de çok önemlidir. Hadi hazırlan gidiyoruz demek yerine “bilgisayarı kapat, montunu ve ayakkabılarını giy, ondan sonra dışarı çıkacağız” demek çok daha sağlıklı olacaktır. İstenilen davranışları sırasıyla anlatmak da bu konuda önemlidir. “Uyumamız gerekiyor, telefonla oyun oynamayı bitir, ellerini yıka, dişlerini fırçala, üstünü değiştir, sonra da yatağa gir” demek sırayla neyi nasıl yapması gerektiği konusunda daha açıklayıcıdır.
Otizm tanısı almış bireylerin olumlu yönde yaptıkları davranışlar takdir edilmeli ve yakalanmalıdır. Unutmayın övgünün iyileştirici bir gücü vardır. Ancak bu her davranışın övülmesi anlamına gelmez. Olumlu ve olumsuz davranışları da ayırt etmesi gerekir. Eğer ki otizm birey bir şeyi yapmak istemezse bu noktada ısrar etmektense niye yapmak istemediğini anlamlandırmak daha önemlidir.
İletişim Basamakları!
Nasıl iletişim kurulmasını maddeler halinde özetleyecek olursak;
İstenilen davranış yapıldıktan sonra da ne yapacağını bilmelidir.
Zaman konusunda problem yaşar. İstenilen şeylerin zamanı net olarak ifade edilmelidir.
Yeni bir durumla karşılaşmak can sıkıcıdır. Karşılaştığı yeni duruma karşı nasıl davranması gerektiği anlatılmalıdır.
Eğer ki bir şeyi yapmıyorsa, o davranışın öncesinde yapılmasını istediği bir şey vardır.
O talebin fark edilmesi ve ortaya çıkartılması gerekir. Eğer ki bir isteği yoksa ve bir şeyi yapmamaya devam ediyorsa o zaman sıralamada bir hata vardır. Kontrol edin.
İstenilen şeyi anlamakta zorlandıysa direnç gösterir.
İstenilen şeyi yapamayacağını ya da zorlanacağını düşünüyorsa yine direnç gösterir.
Yeni bir çevreye girmek onu zorlar. Bu konuda daha şefkatli ve anlayışlı yaklaşın.
Bazen zamana ihtiyacı olur.
Geçmiş yaşantısında acı çektiği ya da üzüldüğü bir davranış varsa o davranışı tekrarlamak istemez.
Yapılan şeyleri görmesi gerekir, ne yapılacaksa görerek anlamak ister.
Somut olarak ifade etmek ve görsel olarak anlatmak her zaman daha faydalı olur.
Otizmin Tedavisi Nedir? Otizm Tedavisi Nasıl Yapılır?
Otizme eşlik eden dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik, obsesyonlar, kompulsif davranışlar, öfke gibi konularda bazen psikiyatrik ilaç tedavisi gerekir. Ancak bu konuda dikkatli bir hekim kontrolü ve takibi gerekir. Otizmin net olarak ilaçlı tedavisi yoktur. Davranış boyutunda ailelerle birlikte çalışmak çok daha sağlıklı olacaktır.
Neuro-Feedback çalışmaları otizmli bireyler üzerinde ortalama bir etkiye sahip olduğu ifade edilmektedir. Beyin dalgalarıyla yapılan çalışmada yazılımlar aktif olarak kullanılır. Ancak bu konuda çalışmalar oldukça kısıtlıdır.