Psikolojik Danışma / Terapi Nedir?
Psikolojik Danışma Terapi uzun bir geçmişe sahiptir. Psikolojik danışma terapi sürecini çoğu kişi aslında iki kişinin karşılıklı oturduğu ve özel konuları konuştuğu bir süreç olarak düşünmektedir. Ancak kimi zaman terapistin arkasına oturduğu, bacak bacak üstüne attığı ve danışanı dinlediği, bazen küçük tepkiler verdiği bir ortam aklımıza gelir. Aslına bakarsanız psikolojik danışma sadece konuşma üzerine devam etmez. Psikolojik danışma / terapi terapist danışanın anlatmış olduğu konulara farklı bir bakış açısından bakılmasına, sorduğu sorularla danışanı daha detaylı konuşturmaya, beraber oluşturulan çözüm yollarını sosyal yaşantısına aktarmasına yardım etmektedir. Psikolojik danışma terapi , kişisel arası ya da kişisel sorunların tanımlanması, çözüme kavuşturulması sürecidir.
Değişimi sağlayan en temel unsurlar aslında terapötik ilişkidir. Kurulan terapötik ilişki değişim ve ilerlemenin sağlanmasına yardımcı olan temel koşuldur diyebiliriz. Psikolojik danışmanlık hizmeti; kişinin kendisini anlaması, problemlerinin çözümü için gerçekçi ve geçerli kararları aldığı, var olan kapasitesini olumlu yönde geliştirdiği, kendi istek ve beklentileri dahilinde gelişimini devam ettirmesi, kendisine yönelik içsel algısını netleştirdiği bir süreç olarak da tanımlanmaktadır.
Online terapi ile ilgili yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Peki psikolojik danışma süreci nasıl başlar? Nasıl devam eder? Psikolojik danışmanın sorduğu soruların amacı nedir? Gelin biraz daha detaylı şekilde ele alalım.
Terapide İlk Seansta Ne Olur?
Oturumlar ilk başladığı anda terapist size oturum sürecinden bahsedecektir. Bu bilgilendirme aşamasına yapılama denilmektedir. Yapılama sürecinde oturumda sizi nelerin beklediğini açık ve net şekilde fark edeceksiniz.
Psikolojik Danışma İlk Oturum;
Konuşulacak ilk konular şunlardır:
Her hafta aynı saatte görüşülmesi gerekir
oturumlar 45-50 dakika arası devam eder
hedef olarak kaç seansın belirlendiği,
gizlilik ve gönüllülüğün ne olduğu,
hangi konularda gizliliğin ihlal edileceği yapılama kısmında danışana aktarır.
Psikolojik Danışma Sürecinde Empati
Terapi sürecinin temel amacından biri de danışanın söylediklerini , söylemlerin altında yatan duyguyu fark etmektir. Terapistler psikolojik danışma sürecinde danışanın söylediği cümlelerin altında yatan duyguları anlamaya çalışır. Empatik tepkilerde iki yön söz konusudur. Hem danışanın anlattığı temel konuyu anlamak hem de temel konunun altında yatan duyguyu fark etmektir.
Psikolojik Danışma Anında Saygı
Terapistler oturumda danışanın söylediklerine, duygu ve düşüncelerine saygı duyarlar. Bu konuda danışanların kendisini daha rahat ve güvende hissetmesinin temel amacı budur. Psikolojik danışma sürecinde en önemli esas saygıdır.
Saydamlık
Terapistler oturumda saydam olurlar. Saydamlıktan kastımız ise dürüstlük, içtenlik, doğruluktur. Bu noktada kullanılan beceriler ise ilişkinin şimdi ve buradalığı ve kendini açmadır. Seansta terapistler bazen kendi yaşantılarından da örnek verebilmektedir.
Somutluk
Oturumlarda danışanlar sık sık genel söylemleri kullanabilirler. Herkes üstüme geliyor, her şey çok zor cümleleri aslında genel ifadelerdir. Burada terapist genel ifadelerden ziyade somut örnekler verilmesi için uygun sorular sorar. Her şey derken neyi kast ediyorsunuz, herkes kim? Soruları danışanın kendisine daha kolay hedef belirlemesine yardım eder ve problemi somutlaştırır. Böylece danışanın aklından geçen duygu ve düşünce netleşir. Bu sorularla danışan kendi duygusuna daha fazla yakınlaşır. Çıkarım yapılmasından ziyade somut söylem danışan tarafından dile getirilir. Böylece danışanın problem alanı da daraltılmış olur.
Psikolojik Danışma ‘da İlişkinin Şimdi ve Buradalığı
Konuyla ilgili blog yazımızı buradan okuyabilirsiniz. İlişkinin şimdi ve buradalığındaki temel amaç danışanın o an hissettiklerini oturuma taşımaktır.
Kendini Açma
Bazı oturumlarda danışanlar anlattıkları konuların sadece kendi başlarına geldiğini, bu konuda yalnız olduklarını düşünebilirler. Tam bu esnada terapist aslında bu olayları herkesin yaşadığını ifade etmek adına kendini açar. Böylece danışanın iç görü kazanması adına kendi yaşantısından örnekler verir. Bu örnekler danışan ve terapist arasındaki güven ilişkisini de kuvvetlendirir.
Terapi Sürecinde Yüzleştirme
Psikolojik danışma sürecinde terapist ve danışan oldukça fazla şey konuşur. Ancak bu konuşma bir arkadaş sohbeti şeklinde olmaz. Burada odak noktasını belirlemek terapistin görevidir. Ancak terapist oturumlarda bir ayna rolüne de geçer. Böylece Danışanın kendisiyle tutarsızlık içinde olduğu durumları oturumlarda uygun şekilde danışana yansıtır. Böylece danışan anlattıkları arasındaki çelişkiyi de fark etmiş olur. Yüzleştirme en başta danışan için zorlayıcı olsa da ilerleyen zamanlarda danışan yüzleştirme sürecinden oldukça fazla şey öğrenir. Bu noktada danışan ideal benliği ile gerçek benliği arasındaki farkı anlar. Cümleler ve düşüncelerle davranışlar arasındaki tutarsızlığı fark eder. Kendini algılayarak değişim için somut hedefler belirler.
Psikolojik danışma sürecinin temelinde danışanın davranış-duygu ve düşünce üçgeninde bir değişim meydana getirmektir. Bu yolla danışan kendisine yönelik değişimleri daha net fark eder. Terapide terapist danışanın değişimi için pek çok sözel ve sözel olmayan tepki verir. Çeşitli yöntem ve teknikler kullanır.
Terapide var olan her türlü amaç ve söylem seans esnasında kullanılır. Bazen beden duruşu bazen ses tonu bazen ise sessizlik oturumda oldukça önemli olur. O yüzden seanslarda sessizliğin de aslında bir önemi vardır. O sessizlik anında danışanın aklından geçenler belki de değişimin anahtarıdır. O yüzden terapide sessizlikleri iyi değerlendirmek gerekir.
Psikolojik Danışma Etkili Midir?
Aslında pek çok insanın aklından bu soru geçmektedir. Oturup birine bir şeyleri anlatında problem gerçekten ortadan kalkar mı? Bilimsel anlamda cevap vereceksek eğer evet, bir şeyleri uzmana anlatarak problemin ortadan kalkmasını sağlayabilirsiniz. Yapılan çoğu araştırmalar kişilerin gündelik yaşantıda baş edemediği karamsarlık, hayal kırıklıkları, çökkünlük, umutsuzluk gibi durumlarda, nedenini tam olarak fark edemediğimiz yoğun öfke durumlarında, kendine zarar verme ya da intihar düşüncesinin yoğun olduğu zamanlarda, hayatınızla ilgili almak istediğiniz önemli bir kararda kararsızlık yaşadığınız ( evlenme, boşanma, iş değişikliği, şehir değişikliği vs.) durumlarda terapinin son derece etkili olduğunu ifade etmektedir.
Tabi bu konuların içerisine panik atak, depresyon, anksiyete bozuklukları, cinsel işlev bozuklukları, ölüm ve yas, alkol ve madde kullanımı, kişilik bozuklukları, uyku bozuklukları gibi pek çok alanı da dahil edebiliriz.
Psikolojik Danışma Kimlerden Alınır?
Psikolojik danışma 6 yıllık tıp eğitiminin ardından psikiyatri alanında uzmanlaşmış psikiyatristlerden, 4 yıllık psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünden mezun olmuş psikolojik danışmanlardan ya da dört yıllık psikoloji bölümünden mezun olmuş psikologlardan alınmalıdır. Bu alandan dışında mezun olmuş kişilerden terapi alınmaması gerekir. Unutmayın, bir danışan olarak terapiye başlamadan önce terapistin diplomasını görme hakkına sahipsiniz!
Terapide nelere dikkat edilmeli yazımızı da mutlaka okuyun!