Oyun Terapisi Nedir ?
Çocuklarla oyun terapisi; çocuklarda meydana gelen psikososyal bozuklukların ele alınması, iyileşme sürecine katkıda bulunulması anlamındadır. Çocuklarla görüşmelere başlamadan önce aileden bilgi alınması gerekir. Bu noktada ailelerden alınan bilgiler de oyun terapisi süreci için oldukça önemlidir. Çocuklarda oyun terapisi çocuğa bir yaşam alanı oluşmasına yardımcı olur. Bu aşamada çocuk içinde bulunduğu ruh halini oyun esnasında ortaya çıkarır ve anlatır. Yapmış olduğu davranışların bir anlamı vardır. Bu davranışları anlamlandırmak, altta yatan duyguyu ifade etmek ise terapistin görevidir. Bu yüzden çocuklarla oyun terapisinin devamlılığı, terapiye olan inanç, süreklilik, ev içerisinde de bu iletişim ve etkileşimin devam etmesi bu noktada çok önemlidir. Çocuk ve aile ne kadar anlayışlı ve ısrarcı bir şekilde oyun terapisini hayatlarına aktarıyorsa bu süreç o kadar faydalı olacaktır. Çünkü çocuk duygusunu ne kadar ifade ederse, yaşantılarını ne kadar ortaya çıkarırsa o kadar keyifli bir hayat sürecektir.
Yönlendirmeyen Oyun Terapisi Nedir?
Rogers; organik bir bozukluk olmadığı takdirde her insanın kendi sorunlarını kendisinin çözebileceğini ifade etmiştir. Çocuğun terapi anında olduğu gibi kabul edilmesinin çocuğun var olan duygularını daha kolay ifade etmesine, korkularını daha kolay anlatmasına, saldırganlık ya da olumsuz davranışlarını daha kolay ifade edip çözüm için daha kolay bir şekilde harekete geçeceğini ifade etmiştir. Çocuk terapi ortamında oyunu nasıl oynarsa oynasın terapist tarafından kabul edildiğini hissetmelidir. Böylece kendi fikirlerini çok daha sağlıklı şekilde sunar, oyunu istediği tempoda, istediği şekilde devam ettirir. Bu serbestlik çocuğun duygularını daha kolay ifade etmesine destek olur. Kendi duygularını fark eder, yaşar, ortaya koyar, başkasının gölgesinde değil kendi isteğiyle oyununu oynar.
Oyun Terapisinin Amacı Nedir?
Oyun terapisi ‘ndeki temel amaç çocuğun serbest bir şekilde oyun oynaması değildir. Bu oyun esnasında kurulan ilişki de çocuğun kendisini ifade etmesine katkı sağlamaktadır.
İlişkinin Kurulması
Terapide terapist ile çocuk arasında sıcak ve şefkatli bir ilişki kurulmalıdır. İlişki kurma süreci 2-3 oturum olarak devam eder. Terapist bu ilişkinin temellerini atmalı, olabildiğince bu ilişkinin hızlı kurulmasını sağlamalıdır. Çocukla oyun terapisi esnasında çocuğa karşı gülümseme, selamlama, iletişim kurma, karşılama, tanışma gibi temel durumlar ilişkinin kurulmasının öncülleridir.
Koşulsuz Kabul
Terapist çocukla uygun bir ilişki kurarsa çocuk eleştirilmeyeceğini fark eder. Eleştirilmeyeceğini fark eden çocuk kendisini daha kolay ifade eder. Böylece sabırsızlık gösterse de kabul edileceğini bilir. Bu durum çocuğun oyun terapisi ortamına daha kolay alışmasına yardımcı olur. Eğer ki çocuk oyun terapisine geliyorsa aile ortamında tamamen ya da kısmen reddedilmişlik duygusu yaşamıştır. Aynı duygunun terapi ortamında yaşanması çocuğun öfkeli davranışlarını arttırabilir. Çocuğun koşulsuz kabulü terapinin iyileştirici gücünün ortaya çıkması için oldukça önemlidir. Kabul edilmediğini düşünen çocuk duygularını da tam olarak ifade etmez.
Çocuğa Serbestlik Tanınması
Çocuk oyun terapisi ortamında istediği gibi hareket edeceğini fark etmelidir. Bunu fark ettiği anda aradaki bağ daha da güçlenir. Duygularını ifade etmek için gördüğü engelleyici durumlar ortadan kalkmış olacaktır. Terapist çocuğa şunu ifade etmelidir; bu saat senin saatin, bu saat içerisinde odada bulunan oyuncaklarla oynayabilirsin. Bu bilgilendirici ve serbestlik içeren mesaj çocuğun oyun ortamına daha kolay alışmasını da destekler. Eğer ki çocuk oyun terapisi ortamında istediği gibi davranırsa kendisini daha özgür hissedecektir. Yönlendirmeyen oyun terapisinde bazen çocuk ne yapacağını bilemez, bu tür durumlarda terapistin çocuğu yönlendirmesi “yönlendirilmeyen oyun terapisine” uygun bir metot değildir. Çocuk eğer isterse odada oturur, bir süre oyuncaklarla oynamaz. Böylece çocuk “oyun oynamadan otursam bile kabul ediliyorum” hissini yaşar. Böylece oyun odasında olsa bile kendisinin karar verebileceğini fark eder. Terapistin bu kabullenici tutumu çocuğa daha fala güven verir.
Duyguları Fark Etme ve Yansıtma
Oyun Terapisi başlarında çocuk ve terapist arasındaki ilişki yüzeyseldir. Çocuk bazen odadaki oyuncakları alarak terapiste ne olduklarını sorar, bu sadece bir soru cevap değildir. İlişkinin temellerinin atıldığı bir durumdur. Çocuğun duyguları bu durumda fark edilir. Fark edilen duygunun çocuğa farklı şekilde aktarılması anlaşılma hissini kuvvetlendirir. Çünkü bugüne kadar anlaşılmadığını hisseden çocuğun temelde en büyük arzusu anlaşılma isteğidir.
Çocuğa Dikkat Etme
Terapi ortamında terapist çocuğun davranışlarına da dikkat etmelidir. Çocukta meydana gelen davranış değişikliğinin kalıcı olması hedeftir. Böylece bu davranış değişikliği ile çocuğun da kendisine olan güvenini artar. Çocuk kendine güvenir, böylece ruhsal anlamda tekrardan dengeye kavuşur. Oyun Terapisi saati çocuğundur ve bu saatte ne yapacağına sadece kendisi karar verebilir. Yapacağı davranışların terapist tarafından kabul edileceğini bilir ve fark eder. Bu yüzden özellikle yönlendirme yapılmaz ve kendi kendine hareket edeceğine inanılır. Yönlendirmeyen oyun terapisinde korkulu, bağımlı çocuklar için oldukça faydalı bir yöntemdir.
Terapi Hızlandırılmaz
Terapist terapiyi kendi hızına göre belirlemez. Terapinin doğal bir hızı vardır. Çocuk istediği şekilde yavaş yavaş terapiye uyum sağlar. Eğer ki terapist çocuğu hızlandırmaya çalışırsa çocuk kabul görmediğini fark eder ve kendisini geri çeker. Bu durum ise terapötik ilişkiye de zarar verir. İlişkinin zarar görmesi terapinin de olumsuz etkilenmesine neden olur. Devamlı olarak kendisine karışıldığını, engellendiğini, kabul görmediğini düşünürler. Bu yüzden oyun terapisi hızı çocuğun hızına göre olmalıdır. Evdeki yetişkinler çocuğun hızlanmasını, acele etmesini, hemen bir şeyleri gerçekleştirmesini ister. Böyle bir ortamda büyüyen çocuk niçin kendisini hızlandıran bir terapiste güvensin? Bu tür durumlarda aileler hemen bir değişim istemektedir. Bu tür ani değişimler ailenin ihtiyacı olan şeylerdir. Sabırsız ve aceleci ailelerin de bireysel terapiye yönlendirilmesi gerekebilir.
Oyun Terapisinde Sınırlar Nelerdir?
Terapist ne kadar serbest bir ortam yaratsa da bazı yerlerde sınırların olması da gerekir. Böylece çocuk gerçek hayatta da var olan sınırlılıkları öğrenir, sorumluluğunun farkına varır. Burada öğrendiği sınırları insan ilişkilerine aktarır. Bu tür sınırlamalar terapi ortamında güvene karşı durumlarda ya da oyuncaklara zarar verme durumunda sınır koyulur. Eğer ki çocuk baba figürünün başını koparıyorsa, anne figürünün saçını yoluyorsa, kardeş figürünün ayağını kırıyorsa burada çocuğun duygularını ifade etmesine izin verilmelidir. Fakat elindeki oyuncağı duvarı fırlatıyorsa ya da camdan dışarı atmaya çalışıyorsa burada sınır koyulmalıdır. Eğer ki çocuk bu tür durumlarda kızgınlığını ifade ederse terapist duyguyu çocuğa yönlendirmelidir.
Terapiste karşı bir saldırı söz konusu olduğunda ise derhal sınırlandırılmalıdır. Her çocuğun sınıra ve kontrole ihtiyacı vardır. Bu konuda terapist sınırlarda tutarlı olmalıdır.
Oyun terapisi ‘yle ilgili bilgi almak ve görüşmelere başlamak için Psikolog Nagihan Ergün ‘den seans alabilirsiniz.