Rüya Analizi Nedir?
Rüya ve rüya analizi özelikle danışanlar tarafından çok merak edilen kavramlardır. Gördüğünüz rüyanın anlamı nedir, rüyada görülen semboller ne işe yarıyor, bunların anlamları nelerdir soruları sık sık aklınıza gelmektedir. Rüyalar bu yüzden insanlığın ilk günlerinden beri merak edilen kavramlar haline gelmiştir. Psikoloji dünyası ise rüya analizi ile 1900’lü yıllarda ilgilenmeye başlamıştır. Son zamanlarda ise psikanaliz ve psikoterapide rüyaların anlamları da çalışılmaktadır. Terapilerde rüyanın yorumlanması, rüya analizi önem kazanmaktadır. Psikoterapide rüya analizini ilk kullanan kuramcı Sigmund Freud’dur. Freud, rüya görmemizin bir anlamı olduğunu ifade etmiştir. Kişinin gün içerisinde kendisine söylemek istemediği yaşantıları, geçmiş hayatındaki yaşantıları rüya yoluyla gün yüzüne çıkardığını belirtmektedir.
Jung ise rüyayı kişinin bilindışının gün yüzüne çıkması olarak ifade etmektedir. Jung, rüya analizinde her bir simgenin ayrı ve biricik anlamı olduğunu ifade etmiştir. Kişinin rüyasında bir nesnenin ortaya çıkışını anlamlandırmak için kişinin bilinç düzeyinin de net olarak ifade edilmesi ve tanımlanması da gerekmektedir. Eğer ki kişinin normal yaşantısını tam anlamıyla bilmiyorsak rüyayı doğru yorumlamak da pek mümkün değildir.
Rüyadaki Sembollerin Anlamı Nedir?
Freud’a göre rüyalardaki semboller evrenseldir. Örneğin silah, sopa, bıçak vs gibi delici, yırtıcı ve sivri aletler psikanalizde penisi temsil eder. Kutu, sepet, gibi semboller ise genel anlamda vajinayı temsil eder. Su ise doğumu temsil eder. Bazı yerlerde ise anne karnına geri dönmeyi ya da cinsel ilişkiyi temsil eder. Rüya analizi bu noktada devreye girer.
Jung ise ortaya çıkan sembolleri kollektif bilinçdışı tanımıyla ifade eder. Kollektif bilinçdışı var olan bilgilerin kuşaktan kuşağa göre aktarılması anlamına gelir. Örneğin yılandan ilk zamanlarda insanlar çok korktuğu için yılandan korkma duygusu kollektif bilinçdışından gelmektedir.
Jung, Freud’un aksine rüyalarda görülen nesnelerin belli bir anlamı olmadığını ifade eder. Kişiler rüyalardaki nesneleri kendi hayatlarından rüyalarına taşırlar. Bu yüzden her sembol her kişi için farklıdır. Örneğin; kişi rüyasında arslan görüyorsa bu bir kişi için korku, üzüntü, saldırı ifade eder. Başka biri için gücü ve hakimiyeti simgeler. Bir kişi korktuğunu yılan simgesiyle ortaya çıkartırken diğer bir kişi ise bu korkuyu timsahla ortaya koyar. Burada tamamen bilinç düzeyindeki anlamlar önemlidir. Burada rüya analizi ‘nde bireysel özellikler devreye girer.
Neden Rüya Görüyoruz?
Freud’a göre rüyaların kaynağının iki sebebi vardır. Biri bir gün önce yaşanan olaylar diğeri ise çocukluk yaşantılarıdır. Jung da bu durumu kabul etmekle beraber rüyaların analizinde atalarımızdan bizlere aktarılan yaşantıları da değerlendirmemiz gerektiğini ifade etmiştir.
Freud rüyaları yasaklı cinsel yaşantıların bir dışa vurumu olarak ifade ederken, Jung ise rüyaların insanın varoluş amacıyla ilgili olduğunu ifade etmektedir. Rüyaların insanın doğasında var olduğunu ifade etmektedir.
Rüya analizi kısmında farklı kuramsal bakış açıları mevcut. Bunlara daha sonra değineceğiz.
Rüyayı Nasıl Yorumlarız?
Rüya yorumlanmasında birinci öncelik rüyaya dair geniş kapsamlı bir bilgi edinmektir. Sonra ise kişinin yaşantısıyla ilgili de bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Rüyadaki her simge ve imajı dinleriz. Değerlendirir ve ona göre yorum yaparız. Bu yüzden rüyanın detaylı incelenmesi oldukça önemlidir.
Rüya yorumunda sadece simgelere özel bir anlam yüklenmesindense kişinin aile yaşantısı, bireysel özellikleri, kültürel değerleri de bilinmelidir. Aynı simgenin aynı kişi için farklı zamanlarda farklı anlamları vardır. Rüya analizi tekniği burada önemlidir. Bugün rüyanızda görmüş olduğunu kalem sizin için mezun olmanızı simgelerken, 4 sene sonra iş yerinizden ayrılmanızı ya da kovulmanızı simgeler. O yüzden kişinin yaşamını öğrenmeden rüya analizi yapmak pek sağlıklı olmaz. Tabii ki bu konuda Freud’un görüşleri oldukça farklıdır.
Rüyadaki Simgeler Nedir?
Rüyada görülen simgelerin iki temel amacı vardır. Biri engellenmiş içgüdüye yönelik bir tepkidir. Böylece kişi doyuma ulaşır. Diğer yandan simgeler ilkel içgüdülerin dönüşmüş halidir.
Rüyaların Yorumları Nasıldır?
Rüyalar nesnel ve öznel olmak üzere iki bölümdür. Nesnel rüya analizi kişinin çevresiyle olan ilişkisi üzerine odaklanır. Öznel rüyada ise kişinin bireysel özellikleri daha fazla ortaya çıkar.
Nasıl Rüya Görürüz?
Rüya hali, kişinin yarı felç durumudur. Rüya oluşum süreci tamamen yabancı bir durumdur. Freud, rüya görme sürecinde ruhun bir önemi olmadığını ifade eder. Freud, gizlenmiş ve bastırılmış istekler sonucunda rüya görürüz der. Bu noktada bazen rüyada sansür uyguladığımızı da ifade eder. Rüyada görülen durumun aslında gerçek bir durumu bastırmaya aracılık etmeye çalıştığını ifade eder. Böylece kişi çarpıtılmış düşüncelerini rüya yoluyla ortaya koyar. Enerjiyi kendisinden atmış olur. Bu yüzden rüyaların başka bir yerden gelmediğini, kişinin kendisinin yarattığını ifade eder. Hatta Freud uyumamızı sağlayan asıl unsurun rüya görmek olduğunu da ifade etmektedir.
Rüyalar hem uykunun devamını sağlamakta hem de dinlenmemize yardımcı olmaktadır. Hatta çoğu zaman gördüğümüz rüyayı hatırlayamayız. Freud’un teorisine bazı kuramsal yaklaşımlar eleştiriyle yaklaşmıştır. Onlara göre bazı rüyaların altında bastırılmış istekler, bitirilmemiş işler yer alır. Ancak her rüya analizi bu şekilde yorumlanmaz.
Rüyalar Başka Nasıl Yorumlanır?
Freud ve Jung’un dışında Adler ve Fromm da rüya analizi teorilerini ifade etmişlerdir.
Eric Fromm’a göre rüyayı şu şekilde yorumlayabiliriz;
Semboller tüm insanlığın ürünüdür
Rastlantısal ve evrensel semboller rüya yorumunda kullanılmalıdır.
Rüyalar gerçek yaşama göre daha gerçekçi ve güvenli bilgi kaynağıdır.
Rüya baskıdan kurtuluşu simgeler, o yüzden rüyalara önem verilmelidir.
Rüyalar sadece libidoya bağlı değil. Sadece bilinçdışı mesajlara da bağlı değil. Rüyalara bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşılması gerekir. Hatıralara, cinsel isteklere, dini inanca, kültüre, arzulara, korkulara hep birlikte yer verilmelidir.
Bir Yorum