Anksiyete - KaygıKişilik Bozuklukları

Hayır Diyememek: Sınır Koymanın Psikolojisi

Telefon çalıyor. Görmek istemediğin biri arıyor. Açmasan ayıp olur. Açsan içinden konuşmak gelmiyor.

Hayır Diyememek: Sınır Koymanın Psikolojisi

Telefon çalıyor. Görmek istemediğin biri arıyor. Açmasan ayıp olur. Açsan içinden konuşmak gelmiyor.

İş yerinde bir arkadaşın senden rica ediyor, “Şunu da sen halletsen?”

Zaten yorgunsun ama gülümsüyorsun ve “Tabii ki” diyorsun.

Oysa için şöyle bağırıyor: “Hayır!”

Tanıdık geldi mi?

Hayır diyememek sadece başkasını memnun etme meselesi değil. Bu, kendini ikinci plana koyma alışkanlığı. Kırmamak için, üzmemek için, sevilmeye devam etmek için…

Ama ya sen?

Sen ne istiyorsun?

Gerçekten o buluşmaya gitmek, o işi üstlenmek, o iyiliği yapmak istiyor musun?

Hayır demeyi öğrenmek, yalnızca bir savunma değil; kendini tanımanın, öz saygını geri kazanmanın bir yolu.

Ve belki de en çok şu cümleyi içselleştirmek gerekiyor:

Hayır demek, kötü biri olmak değil. Sadece kendine evet demek.

Peki Neden Hayır Diyemiyoruz?

Çünkü çoğumuz için “hayır” kelimesi, ilişki riskiyle eşdeğer.

Hayır dediğimizde karşımızdakinin kırılacağından, bizi yanlış anlayacağından ya da uzaklaşacağından korkuyoruz. Bu korkuların çoğu da geçmişten geliyor.

Belki çocukken duyguların hep bastırıldı:

“Ayıp olur, hadi git oynamaya devam et.”

“Anneciğim kırılır şimdi, hadi üzme onu.”

Belki bir yetişkin olarak çevrenin yükünü taşıma alışkanlığın o dönemlerden kaldı.

Zamanla şunu öğrendin: “Kabul edilmek için evet demeliyim.”

Ama bu öğrendiğin şey, gerçek değil.

Gerçek şu: Kendine hayır dedikçe, bir başkasına evet demenin anlamı da kalmıyor.

Hayır Diyememenin Farklı Yüzleri

Hayır diyememek her zaman “açık bir evet” olarak görünmez. Bazen çok daha dolaylı biçimlerde kendini gösterir:

Sessiz kalmak: O an ne hissettiğini söylemek istemezsin ama içten içe rahatsızsındır.

Kaçınmak: Yapmamak için yollar ararsın ama doğrudan söyleyemezsin.

Ertelemek: “Şu an olmaz ama sonra yaparım” deyip konuya bir daha dönmemek.

Suçlulukla onaylamak: “Evet” dersin ama sonra içten içe pişmanlık duyarsın.

Tüm bu davranışlar şunu gösterir: Sınır koymak istiyorsun ama izin vermiyorsun.

Sınır Koymak Kötü Bir Şey mi?

Sınır koymak; çizgi çekmek, duvar örmek, bencil olmak ya da sevimsiz görünmek değildir.

Sınır koymak aslında şudur:

“Seninle iletişimde olmak istiyorum ama önce kendi alanımı korumam gerek.”

“Sana evet demek için, önce kendime hayır dememeyi öğrenmeliyim.”

Kulağa paradoks gibi geliyor, biliyorum. Ama gerçek şu:

Kendini ihmal ederek kimseye sağlıklı bir katkı sunamazsın.

Hayır Diyememenin Bedeli

Kendine sürekli “sonra bakarım, hallederim, idare ederim” demek…

Bunu ne kadar daha sürdürebilirsin?

  • İçinde biriken öfke
  • Enerjisizlik
  • Zamanın kontrolünü kaybetmek
  • Sürekli “yetişememek” hissi
  • “Kimse beni anlamıyor” duygusu
  • Sessizce uzaklaşma, hatta tükenmişlik…

Bunların hepsi, aslında vaktinde söylenmemiş “hayır”ların bedeli olabilir.

Peki Nasıl Başlayacağız?

  1. İç Sesini Duy:

Kendine şu soruyu sormayı alışkanlık haline getir:

“Gerçekten istiyor muyum?”

Bu sorunun cevabı sana sınırın nerede olduğunu gösterecek.

  1. Küçük “Hayır”lar Pratik Et:

Her hayır, sesini yükseltmek zorunda değil.

“Bu akşam dinlenmeye ihtiyacım var.”

“Şu an yardımcı olamıyorum ama başka zaman elimden geleni yaparım.”

Nazik ama net ifadeler, hayır demeyi öğrenmenin ilk adımıdır.

  1. Suçluluk Hissine Hazırlıklı Ol:

İlk zamanlarda kendini kötü hissetmen normal.

Ama unutma: Bu, senin değil, geçmiş inançlarının sesi.

Zamanla o ses kısılır, senin sesin güçlenir.

  1. Hangi “Evet”ler Gerçek?

Sınır koymaya başladığında, hangi teklifleri gerçekten kabul etmek istediğini daha iyi ayırt edebilirsin.

Her evet, anlam kazanır.

Terapide Sınır Çalışması Ne Sağlar?

Bazı insanlar için “hayır” demek sadece zordur.

Bazıları içinse neredeyse imkânsızdır.

Çünkü bu yalnızca bir davranış değil, yılların inşa ettiği bir düşünce yapısıdır.

Terapide:

  • Bu yapının kökenine inilir,
  • İzin verilmeyen duygular konuşulur,
  • Kırılmaktan, yalnız kalmaktan ya da kötü biri olmaktan duyulan korku yüzeye çıkar.

Ve en önemlisi:

Kendi içindeki “izin verici sesi” bulursun.

Bu ses şöyle der:

“Hayır diyebilirsin. Hâlâ sevilen, saygı duyulan bir insan olabilirsin.”

Son Söz: Kırmadan Değil, Ezilmeden

Hayır diyebilmek bir güç göstergesi değildir.

Hayır diyebilmek, insan olmanın bir parçasıdır.

Ve en çok da şunu hatırlatır:

Kendine “evet” demeye ne kadar hakkın varsa, başkasına da “hayır” deme hakkın var.

Bu cümleyle arana mesafe koymayı değil, kendinle olan bağı güçlendirmeyi seç.

Çünkü sınır koymak; yalnızlaştırmaz, seni kendine yaklaştırır.

🧠 Eğer sen de hayır demekte zorlanıyor, ilişkilerinde sürekli sınır ihlali yaşıyor ve bundan yorgun düşüyorsan; evimdeterapi.com üzerinden uzman psikologlarımızla görüşebilir, bu kalıpları birlikte dönüştürebilirsin.

Unutma, bazen en şefkatli şey “hayır” demektir.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir