Sınav Kaygısı Nedir?
Sınav kaygısı nedir sorusu özellikle öğrencilerin aklında sık sık canlanır. Sınav kaygısı öğrencilerin performansını direkt olarak etkiler. Öğrenciler eğitim öğretim sürecinde oldukça fazla sınav olmaktadır. Aslında eğitim alanında hizmet veren çoğu kişi şu ifadeyi sık sık kullanır. “Sınavlara ve yazılılara öğrencinin alışması gerekir.” Tabii ki öğrencilerin sınav sürecine alışmaları gerekir. Ancak sınav kaygısı yaşayan bir öğrenciye “sınava alışman gerekiyor” cümlesi çok samimi gelmez. Sınav kaygısı öğrencilerin sınav performansını düşüren belki de en temel unsurdur. Sınav kaygısına dair “sınav performansı” sözcüğünü bilerek kullanıyoruz. Aslında sınavlar çocukların başarısını değil performansını ölçer. Evet, beklenti çocuğun başarısını performansa dönüştürmesi ve sınavdan yüksek not almasıdır. Ancak her sınav sonucu çocuğun başarısını belirlemez. Özellikle sınav kaygısını bu noktada ele almak çok önemlidir. Peki nedir bu sınav kaygısı?
1. Sınav Kaygısı
2. Sınav Kaygısı Nasıl Oluşur
3. Sınav Kaygısını Ne Etkiler
4. Öğretmen Yaklaşımı ve Sınav Kaygısı
5. Çocuğumun Sınav Kaygısı Var Ne Yapmalıyım?
6. Sınav Kaygısı Online Terapi
7. Sınav Kaygısı Terapi Yöntemleri
8. Sınav Kaygısı Ölçeği
9. Sınav Kaygısı İçin Neler Yapılabilir
10. Sınav Kaygısına Yönelik Öneriler
Öğrencilerin baş belası bir konudur! Sınav kaygısı ya da en temelde kaygı sınavdan önce kendini gösterir. Çeşitli fiziksel ve psikolojik değişkenlerle ortaya çıkar. Kişinin sınav anındaki performansını şiddetli şekilde etkileyen bir duygudur. En temelde sınav kaygısını iki durum etki etmektedir. Aile ve çevre beklentisi ya da bilgi eksikliği. Öğrenciye çevresi tarafından büyük bir sorumluluk yüklendiyse, kişi kendisini bu beklentiler karşısında çaresiz hissetmeye başlar. Böylece sınav kaygısı başlar. Böylece kişinin hem kendisine yönelik motivasyonu zedelenir hem de sınav anında üstünde gereksiz bir baskı hisseder.
Siz kendi hayatınızı düşünün, sizden her zaman gereğinden fazla başarı bekleyen bir aileniz ya da çalışma arkadaşınız, yöneticiniz olsaydı, yapacağınız işlere nasıl yaklaşırdınız? İçinizden tereddüt ederek, öfkelenerek, sıkılarak, baskı altında hissederek cevaplarını verdiğinizi duyar gibiyim. Bu noktada öğrenci kendisine yönelik yüksek beklentileri fark ettiği anda bunlarla başa çıkamadığını fark ederek bildiği şeyleri de unutmaya başlar. Çünkü çocuk zihninde sınava annesi-babası ya da yakın çevresiyle girer. Her soruyu çözdüğünde ona telkinde bulunan bir iç ses mevcuttur. Bu noktada bizim temel amacımız çocuğun bu içseslerini anlamlı hale getirmektir. Eğer ki çocukta sınav kaygısı varsa, büyük ihtimalle aile ile birlikte de çalışmak gerekir.
Hadi sınav kaygısının bilimsel tanımını da yapalım. Sınav kaygısı; çocuğun sınav ya da değerlendirilme gereken durumlarda , sonucun olumsuz olacağına dair duymuş olduğu derin endişenin fiziksel, psikolojik ya da davranışsal boyutta ortaya çıkmasıdır. Ancak şunu unutmayalım, sınanmak ya da sınava tabii tutulmak herkesi kaygılandırır!
Otonom sinir sistemi kaygı durumlarında uyarılır. Uyarılan sistem bir tepki vermeye çalışır çünkü diğer türlü rahat edemez. Bu noktada kaygı yükseldiği an vücut bir risk olduğunu düşünerek temelde fizyolojik tepkiler vermeye başlar. Diğer kaygı türlerinde olduğu gibi burada da kalp hızlı hızlı atmaya başlar. Terlemeler görülür. Mide bulantısı, sinirlilik ve gerginlik hali dışardan gözlemlenecek seviyeye çıkar. Bazen çocuklar sınavdan erken zamanda bile çıkar. Bu durumda soruları çözerken el titremesi, ellerin terlemesi, dizin sık sık sallanması, sık sık saate bakmak ya da sık sık tuvaletin gelmesi gibi durumlar da gözlemlenebilir. Bu tür durumlarda ise hemen çocuğa ders çalışma programı yapmak aklımıza gelir! Ne hikmetse çocuğu kaygılandıran durumları çözmek yerine direkt olarak suçlayıcı bir dil takınırız: Daha fazla çalışırsa kaygılanmaz! Kaygılanacak ne var sanki!
Yapılan çalışmalar göstermiştir ki sınav kaygısını en çok ebeveyn tutumları ve beklentileri neden olmaktadır. Eve gelen çocuğa sınavdan düşük aldığı için kızmak yerine “ düşük aldığın için sen de üzgünsün, bu yüzünden de belli oluyor. Puanını yükselteceğine inanıyorum. İstediğin zaman niye düşük aldığını konuşabiliriz.” demek çocuk için çok daha faydalıdır. Diğer açıdan ailenin ekonomik geliri, öğrencinin akademik başarısı, aile içi ilişkiler, arkadaşlık ilişkileri, ebeveynlerin eğitim durumu, öğrenciye yaklaşımı, ailede yaşanan anne ya da baba kayıpları gibi durumların kaygıyı arttırdığı ifade edilmektedir.
Cinsiyet Kaygıyı Etkiler mi?
Yapılan çalışmalarda sınav kaygısının erkeklere göre kız öğrencilerde daha fazla ortaya çıktığı ifade edilmektedir. Kız öğrencilerin özellikle ortaokul döneminde sınav kaygısı puanlarının daha yüksek olduğu, bu konuda daha fazla endişe duydukları, ortaokul döneminde daha fazla psikolojik belirtiler sergiledikleri de ifade edilmektedir.
Özgüven Sınav Kaygısını Nasıl Etkiler?
Özgüven de sınav kaygısı durumunu tetikleyen diğer etmenler arasındadır. Özellikle çocuklarda ortaya çıkan başarısızlık korkusu, çevresindeki insanlar tarafından eleştirilme, olumsuz değerlendirilme çocukların sınav kaygısı durumunu arttırır. Biraz düşünmenizi istiyorum, sınava girdiğiniz an aklınıza gelen “sonucuma ne tepki verecekler” acaba düşüncesiyse çocuğun bu düşünceye inanması ebeveynler tarafından oluşturulmuştur diyebiliriz. Sınavdan 30 alsa ya da 95 alsa çocuğunuz kendi değerinden ne kaybedecek? 30 alan bir öğrenciye daha fazla kızmak ya da eleştirmek onu daha mı başarılı yapacak sizce? Tabii ki hayır. Eleştiri çocuğun özgüvenini daha da düşürecektir. Düşen özgüven ise kaygıyı arttıracaktır. Özgüveni düşük bir öğrenci ise ne kadar yüksek performans sergilerse sergilesin kendini her zaman yetersiz hissedecektir. Dolayısıyla bu yetersizlik algısı ise sınav kaygısını arttıracaktır.
Bu noktada ailenin çocuğun olumlu yönlerini görmesi sınav kaygısıyla baş etmesinde önemli bir etmendir. Evet, çocuğunuz ilk sınavdan 45 almış olsun, ikinci sınavda bu notunun 60 puana çıkması onun için bir başarı değil mi? Somut olarak bir başarı. 60 puanın çocuk için başarılı olduğunu dinledikten sonra 60 puanın nasıl artacağını konuşmak tabii ki daha faydalı olacaktır. Bu noktada olumlu tarafı görmek daha faydalıdır. İyiye odaklan, olumlu gör sözünü sıklıkla duyarsınız. Şunu söyleyebiliriz: Çocuğunuzu öveceğiniz bir şey mutlaka bulun. Her çocuk övgüyü hak eder! Olumlu söylemleri sıklıkla duyan öğrenci, bu noktada olumlu söylem gerçekçi olmalı, sınav kaygısıyla daha kolay baş edebiliyor!
Diğer bir önemli nokta ise öğretmelerin tepkilerinin sınav kaygısı durumunda ne kadar etkili olduğudur. Öğretmenlerin sınavlara yönelik ya da geleceği yönelik söylemleri pek tabii sınav kaygısını etkiler. Öğretmenlerin sınavın çok zor olacağını söylemesi sınav kaygısı hissini arttırır. Çok kolay olacağını söylemesi ise çocukların kaygısını düşürür. Bilimsel anlamda önemli olan kaygının normal boyutlarda kalmasıdır. Normal şekilde olan kaygı sadece çocukların değil herkesin öğrenme kapasitesini artar. Öğretmen söylemleri, kıyaslamaları, sınıf içerisinde çocuğun öğretmenin adil olmadığına inanması gibi durumlar sınav kaygısı durumunu arttırır. Bu noktada öğretmenin her görüşü öğrenci için önemlidir. Öğretmenlerin de bu konuda duyarlı ve bilgili olmaları gerekir.
Mükemmeliyetçi Aileler
Çocuklarının hata yapmasını kabul etmeyen, çocuklarından her zaman yüksek performans bekleyen ebeveynler çocuklarının sınav kaygısı durumunu daha da arttırır. Eğer böyle bir durum varsa öncelikle ebeveynlerin görüşmeye alınması gerekir. Yüksek beklenti yüksek hedef doğurur. Yüksek hedef çocuk için gerçekçi değilse gerçekçi olmayan hedef ise sınav kaygısı ortaya çıkarır. Çünkü kaygının temelinde yetersiz miyim düşüncesi ya da yetersizlik duygusu yatar. Mükemmeliyetçi anne babalar çocuklarını yetersiz hissettirir oysa ki asıl yetersizlik kendilerine yöneliktir!
Ders Çalışma Sınav Kaygısını Etkiler mi?
Ders çalışma ya da konuya hakim olma durumu yazının başında da belirttiğimiz gibi kaygıyı pek tabii etkilemektedir. Bilgi açısından bir eksiklik varsa bu durum kaygıyı tetikler. Ancak şunu unutmayalım, eğer ki kaygı söz konusuysa akla ilk gelen aile beklentileridir. Akademik başarısı düşük öğrenci kendisini yetersiz görmektedir, yetersizliğin alt boyutlarını mutlaka konuşmak gerekir ancak yetersizlik ise kaygıyı yükseltir. Bu durumda kaygısı yüksek bir öğrenci zaten verimli ders çalışamaz. Çünkü kaygı durumu öğrenmeyi de azaltır.
Kaygısı yüksek öğrenci düşük öğrenme motivasyonuna sahiptir. Ne yaparsa yapsın sınavdan yüksek alamayacağına ve yeterli olmayacağına inanır. Bu durumda ise ders çalışmayı erteler. Çünkü her ders çalıştığında başarısızlığıyla daha fazla yüzleşir. Oysa ders çalışmazsa anlamlı bir sebep ortaya çıkar. Çalışsam yaparım!
Çocukların sınava hazırlanma süreci ya da ders çalışma becerileri de kaygılarını tetiklemektedir. Sınavlara yeteri kadar hazırlanmayan bir öğrencinin sınav kaygısı da artacaktır. Çünkü temelde kendisine karşı özgüveninin azalmasına neden olacaktır. Unutmayın bilgi güçlendirir! Sınav öncesinde ya da sınav anında yüksek kaygı yaşayan öğrenci bu yüzden kendisinde çalışma enerjisi de bulamaz. Bu noktada çalışma sürelerini zaman içerisinde değiştirmek ve küçük zamanlara dağıtmak faydalı olacaktır.
Eğer ki çocuğunuz sınav kaygısı yaşıyorsa ilk önce kendinize dönüp bakın. Çocuğunuzdan beklentileriniz neler? Çocuğunuzun sınavdan 30 alması ya da 95 alması sizin için ne anlam ifade ediyor? Çocuğunuzu bugüne kadar ne kadar dinlediniz?
Sence sınavlarda kaygılanmanda benim payım nedir diye sormanız bile çocuğunuzun sınav kaygısını azaltacaktır. Eğer ki çocuğunuz size bunu sözel olarak ifade edemiyorsa ondan size mektup yazmasını ya da liste yapmasını isteyebilirsiniz. Sınav kaygının azalması için sana nasıl yardımcı olabilirim, benden beklentin nedir sorusu bu konuda size de yardımcı olabilir.
Başarılara Odaklanın!
Her çocuğun başarılı olduğu bir alan mutlaka vardır. Çocuğunuzu siz herkesten daha iyi tanırsınız. Sizce çocuğunuz nerelerde başarılı? İlla matematikte mi başarılı olunca takdir görmeli? Başka alanlardaki başarılarının siz ne kadar farkındasınız?
Koşulsuz Kabul!
Çocuğunuzu koşulsuz kabul edin, her ne olursa olsun o sizin çocuğunuz. Başarısızlık da kaygı da yetersizlik de başarı da hayatın bir parçası. Bunun için Çocuğum Ders Çalışmıyor yazımızı mutlaka okuyun !
Destek Alın!
Her ne kadar burada size parça parça sınav kaygısının neden ortaya çıktığını anlatsak dahi dışardan bir göz sizin için daha faydalı olacaktır. Çocuğunuzla ilgili kaygıyı anlatmak için siz de seans alabilirsiniz çocuğunuza da bu teklifi yapabilirsiniz. Sınav kaygısı üzerine çalışmak performansı daha da arttırmaktadır. Ancak bu konuda mutlaka aileyle birlikte süreç devam etmeli.
Sınav kaygısı online terapi ile ortadan kalkar. Çocukta var olan kaygı durumunu çalışmak için aileyle de görüşme yaparız. Kaygının tetiklediğini anları belirlemek bu yüzden önemlidir. Bazı durumlarda öğrenciden var olan duygusunu yakalamasını isteriz. Bu tür durumlar bizim düşünce ya da duygu yakalama, kendini takip etme teknikleriyle ifade ettiğimiz durumlardır. Öncelikle öğrencinin korkusunu tetikleyen durumları ele almaya çalışırız.
- Kaygı ne zamandır devam ediyor?
- Hangi durumlarda ortaya çıkıyor?
- Çocuk nasıl tepki veriyor?
- Bu tepkilerin azaldığı anlar oldu mu?
- Azaldıysa nasıl baş etti?
- Ailesinin kendisinden beklentisi nedir?
- Ailesinin gözünden kendisini nasıl görüyor?
- Başarılı olmak ne anlam ifade ediyor?
- Başarısızlığın hayatınızdaki yeri ne?
- Ailenizin hangi davranışı kaygınızın azalmasına yardımcı olur?
- Ailenizden beklentiniz nedir?
- Sınav anında aklınızdan neler geçiyor?
- Bu düşüncelerin aklınıza gelmediği anlar neler?
Sınav kaygısı terapi yöntemleri aslında çok geniş bir başlıktır. Ancak biz olabildiğince size özetlemeye çalışacağız. Öncelikle farklı farklı kuramsal yöntemlerle sınav kaygısı süreci ele alınabilir. Örneğin Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi ile de çalışabiliriz. Çözüm Odaklı Terapi sürecinde problemden çok çözüm merkeze alınır. Evet, kaygıya yönelik bir durum söz konusu. Ancak problemi konuşmaktan ziyade harekete geçiren çözümlere el almak daha faydalı olur. Bu yüzden problemin olmadığı anlara odaklanırız. İstisnai durumlar bunun bir örneğidir. Hayatınızda girmiş olduğunuz her sınavda bu kaygı durumu ortaya çıkmaz. Örneğin çok sevdiğiniz dersin sınavına rahat girersiniz. Burada farklı olan nedir? Bu tür temel şeyler sizin kaygınızı anlamlandırmanıza yardım eder.
Diğer taraftan danışan merkezli yaklaşım da sınava dair duygularınızı fark etmenize yardım eder. Problem derinlemesine ele alınır. Geçmiş yaşantılar bir şekilde oturumda tekrardan konuşulur. Böylece sizin kendinize yönelik duygunuz ortaya çıkar. Bir diğer yöntem ise Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemidir. Sınav durumuna dair duygu düşünce ve davranışlarınızı çalışmanız durumu daha net algılamanıza yardım eder. Terapi desteği ile ders başarınız ve aile ilişkileriniz kaliteli hale gelir. Tabii burada ebeveynlerde de değişimin gerçekleşmesi gerekir.
Sınav Kaygısı ölçeği öğrencilerin kaygı durumunu ölçmeye yarar. Toplamda 34 soru bulunur. Böylece öğrencilerde var olan kaygı durumu ortaya çıkar. Çözüm yollarına yönelik nasıl adım atacağımıza yardım eder. Bazen terapi sürecinde psikolog ya da psikolojik danışman bu testi uygulamak ister. Ortaokul öğrencileri ve lise öğrenciler için uygun bir testtir. Testten alınacak en düşük puan 34, en yüksek puan ise 170’dir.
- 34-78 puan : Düşük Düzeyde
- 79-125 puan : Orta Düzeyde
- 126-170 puann: Yüksek Düzeyde kaygı yaşandığını gösterir.
- Testten bazı maddeler ise şöyledir:
- Önemli sınavlardan önce veya sonra canım bir şey yemek istemez.
Başarısız olduğumda çevremdekilerin hakkımdaki düşünceleri beni rahatsız eder.
Başarısız olursam insanlar benim yeteneğimden şüpheye düşecekler.
Önemli sınavlardan önce zihnim adeta durur.
Başarısız olursam, kendimle ilgili görüşlerim değişir.
Önemli problemlerimden biri, bir sınava tam olarak hazırlanıp hazırlanmadığımı bilememektir
Sınav kaygısı için neler yapılabilir sorusunu maddeler halinde ele almamız gerekirse;
- Sizi telaşlandıran durumları gözlemleyin
- Sınav kaygısı hangi durumlarda daha çok ortaya çıkıyor, bunu fark edin.
- Türkçe dersinde kaygı yapmıyorken Matematik dersinde kaygı yapıyorsanız bu önemlidir.
- Soruları çözmeye başlamadan önce kendinize neler diyorsunuz?
- Kaygınızın ortaya çıkmadığı anlar neler?
- Bu durumların kaygılandığınız durumlardan farkı nedir?
- Sınavdan önce hangi fiziksel belirtiler ortaya çıkıyor?
- Aklınızda sürekli dönen düşünce nedir?
- Hangi duygu size rahatsızlık veriyor?
- Sınav kaygısı ne zamandır sizi rahatsız ediyor?
- Öncesinde kendinize neler söylüyordunuz?
- Ailenizin sizden beklentisi nedir?
- Bu beklentileri size nasıl ifade ediyor?
Bu ve bunun gibi sorular sınav kaygınızı daha net fark etmenize yardımcı olacaktır.
Sınav kaygısına yönelik önerileri ise şu şekilde sıralayabiliriz;
- Gireceğiniz teste yönelik algınızı fark edin.
- Sınava karşı olumsuz tutum ve öfkeyi değiştirin.
- Ülkemizde var olan LGS, YGS, LYS gibi sistemleri kabul edin.
- Maalesef ki bunları değiştirmek bizim elimizde değil. Sınav gerçeğini kabul etmemiz gerekir.
- Uzun süreli bellek öğrendiğimiz bilgilerin deposudur.
- Öfke ve kaygı kısa süreli belleğin öğrenmesinin engeller. Bu yüzden sınava dair öfke ve kaygınıza yönelik terapi desteği alın.
- Ailenize karşı duygularınızı ifade edin.
- Bilgi eksiklerinize yönelik tamamlayıcı tekrarlar yapın.
- Eğer ki aileniz sizi kıyaslıyorsa ailenize bu durumu yapmamalarını ifade edin.
- Kendinize kısa süreli ve uzun süreli hedefler koyun.
- Unutmayın ortalama düzeyde kaygı normaldir. Öğrenmenizi artırır.
- Yoğun kaygı ise öğrenme düzeyinizi azaltır.
- Kaygı, özgüven eksikliği, yargılanma korkusu kısa süreli belleğinizi doldurur.
- Bu durum ise öğrenmenizi engeller.
Kaygınıza yönelik Ergin DURAN ile görüşmelere başlayabilirsiniz.
Sınav Kaygısı Ölçeği için tıklayın.